Kan Savascisi SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ.. |
Sitemize Hoş Geldiniz. İsteyen Herkes Sitemizde Hikayesini Paylaşabilir, Dosya Aktarımında Bulunabilir... İYİ EĞLENCELER. =) HOŞ GELDİN atesLeDanS |
| Konular |
---|
knk bunlar bölüm özetleri falan deil demi... |
İşaret Kitabı 15. Bölüm
Bölüm 15
Nyx’in tapınağına giden yolun yarısını kat etmiştik ki Stevie Rae’nin her zamankinden sessiz olduğunu fark ettim.Yan gözle ona baktım.Sanki yüzü de solgun gibiydi.İçimde tuhaf bir ürperti hissettim. “Stevie Rae,bir sorun mu var?” “Şey,evet.Biraz hüzünlü ve ürkütücü bir şey.” “Neymiş o? Dolunay Ritüeli’nden mi bahsediyorsun?” Midem yanmaya başlamıştı. “Hayır,ritüelleri seveceksin.En azından bu Ritüeli.” Neyi kastettiğini anlamıştım.Daha sonra gitmek zorunda olduğum Karanlık Kızlar Ritüeli’nden bahsediyordu ama bu konuda konuşmak... |
İşaret Kitabı 14. Bölüm
Bölüm 14
Eskrim dersinin çok zevkli geçmesi benim için tam bir sürpriz oldu. Ders, spor salonunun dışında, duvarları yerden tavana kadar aynayla kaplı, dans stüdyosunu andıran kocaman bir odada yapılıyordu.Tek tarafta, tavandan tuhaf görünüşlü, bire bir ölçülerde bana üç boyutlu atış hedeflerini anımsatan mankenler sarkıyordu. Herkes Profesör Lankford’a Ejderha Lankford ya da sadece Ejderha diye hitap ediyordu. Nedenini çözmem çok sürmedi. Alt çenesine kadar inen dövmesi, gövdeleri, yılan misali birbirine dolanmış iki ejderhayı temsil ediyordu. Ejerhaların... |
İşaret Kitabı 13. Bölüm
Bölüm 13
Edebiyat dersinin yapıldığı sınıfı tek başıma buldum.Tamam,kabul ediyorum.Sınıf,Neferet’in sınıfının hemen yanıydı ama çaresiz ve aptal yeni çocuk gibi sürekli birilerine muhtaç olmadan yolumu bulmak iyi gelmişti. “Zoey! Sana yer ayırdık.”Sınıfa girdiğim anda Stevie Rae’nin sesini duydum.Damien’in hemen yanında oturuyor ve kelimenin tam anlamıyla hop oturup hop kalkıyordu.Yine o mutlu köpek yavrusu haline bürünmüştü.Gülümsedim.Onu gördüğüme gerçekten çok sevinmiştim.”Her şeyi anlat bakalım! Drama nasıldı?Hoşuna gitti mi? Profesör Nolan’ı... |
İşaret Kitabı 12. Bölüm
Bölüm 12
“Zoey! Buradayım!” Damien’in sesini duyup bana yanındaki boş sandalyeyi işaret ettiğini görünce müthiş bir rahatlama hissettim. “Merhaba…” Yüzümde minnettar bir gülümsemeyle yanına oturdum. “İlk gününe hazır mısın?” Hayır. Başımı salladım. “Evet.” Daha fazlasını söylemek isterdim ama tam aynı anda, ardı ardına beş defa çalan bir zil sesi duyuldu. Zilin yankısı kaybolurken içeri Neferet girdi. Tek tarafında müthiş topuklu çizmelerini gösterecek bir yırtmacı olan uzun siyah bir etek giymişti. Üzerinde ise koyu mor ipek... |
İşaret Kitabı 11. Bölüm
11. BÖLÜM
Uyuyabileceğimi hiç sanmıyordum. Öylece uzanıp ev hasreti çekeceğimi ve hayatımdaki bu tuhaf dönüşüme kafa yoracağımı tahmin ediyordum. Koridordaki çocuğun bakışlarının tedirgin edici yansımaları gözümün önünde canlansa da, dikkatimi herhangi bir şeye yoğunlaştıramayacak kadar bitkindim. Afrodit’in sapıkça kini bile uykumun ötesinde kalmış gibiydi. Aslına bakarsanız, uykuya dalmadan önce hatırlayabildiğim son endişem alnımdı. İşaret ve alnımdaki kesik yüzünden mi sızlıyordu yoksa kocaman bir sivilcem mi olmak üzereydi? Ve vampir okulundaki... |
İşaret Kitabı 10. Bölüm
BÖLÜM 10
“Bana öyle geliyor ki bu büyüklenme hali, eninde sonunda Aprodite’yi yerinden edecek,” dedi Demien. Stevie Rae “Büyüklenmeyle tanrısal bir küstahlık taşımayı kastediyor,” diye açıkladı. Ben gülümseyerek Afdotit ve çetesinin arkasından bakmaya devam ederken “Aslında bu kelimeyi biliyorum,” dedim. “İngilizce dersinde Medea’yı yeni bitirdik. Jason’u alaşağı eden de aynı şeydi.” “O püskül yumağı kafasında püsküllenmesini sağlayan her ne varsa tepetaklak etmek isterdim,” dedi Erin. “Ben onu senin için tutarım, ikiz,” dedi Shaunee. |
İşaret Kitabı 9. Bölüm
Bölüm 9
Pekala, yemekhane gerçekten de çok hoş görünüyordu.Opps!Aslında kapıdaki gümüş plakada yazdığı gibi, Yemek Salonu diyecektim.Güney Ara Lisesi’nin, akustiği yanımda oturan Kayla’nın gevezeliklerini duyabilmeme bile olanak sağlamayacak kadar berbat olan, buz gibi dondurucu yemekhanesiyle hiç alakası yoktu.Burası sıcak ve sevimli bir salondu.Duvarlar, binanın dış cephesinde de gördüğüm tuhaf tuğla ve taş karışımıyla örülmüştü.Ahşap piknik masalarını, sırtları ve oturma yerleri minderlerle desteklenmiş sandalyeler tamalıyordu.Her amasada altı çocukluk... |
İşaret Kitabı 8. Bölüm
Bölüm 8
Gece Evi’nin yatakhanelerinin olduğu kısım kampüsün diğer ucundaydı.Uzun bir yürüyüş yaptık.Neferet bana soru sormam ve aval aval çevreme bakınmam için zaman bırakmak istercesine ağır ağır yürüyordu.gerçi benim için sakıncası yoktu.Şatoyu andıran binların arasında ilerlerken Neferet’in neyin ne olduğu konusunda verdiği bilgiler sayesinde, bu yerler ilgili fikir sahibi oluyordum.Bu, tuhaf-ama iyi anlamda-bir duyguydu.Kulağa garip gelebilir ama kendimi yeniden kendim gibi hissetmeye başlıyordum.Artık öksürmüyordum.Vücudum ağrımıyordu.Hatta başımdaki... |
şaret Kitabı 7. Bölüm
Bölüm 7
“Saat kaç” Hafifçe kıvrılarak uzayan dar bir koridorda ilerliyorduk.Duvarlar koyu renk taşlar ve çıkıntılı tuğlaların tuhaf bir karışımıyla örtülmüştü.Sık sık yerleştiril eski moda görünüşlü, siyeh demir apliklerle titreşen gaz lambası alevlerinden sarı, yumuşacık bir ışık saçılıyordu.Neyse ki bu ışık gözlerimi rahatsız edecek türden değildi.Koridor boyunca hiç pencere yoktu ve vampir çocukları ilk defa görme beklentisiyle sürekli çevremi kolaçan etmeme rağmen, hiç kimseyle karşılaşmadık. “Saat sabahın dördüne yaklaşıyor.Bu da dersler... |
İşaret Kitabı 6. Bölüm
Bölüm 6
Güzel, bulutu gör, bulut ortaya çıksın. Güzel, yağmuru gör, yağmur yaklaşsın…
Eski şarkının sözleri beynimin içine süzülüyordu.Yine rüyamda Büyükanne kızılkuş’u görüyor olmalıydım. Kendimi sıcak, güvende ve mutlu hissediyordum. Son zamanda kendimi ne berbat hissettiğim düşünülünce, bu özellikle iyi geliyordu. Gerçi neden o kadar berbat hissettiğimi de hatırlamıyordum. Hah. Çok tuhaf.
Konuşan kim? Küçük mısır koçanı Hani şu sapın en üstünde duran.
Büyükannemin şarkısı sürüp giderken iç geçirerek... |
İşaret Kitabı 5. Bölüm
Bölüm 5
Uçurumlara çıkan yol her zaman dik bir patikaydı. Fakat, bu yolu büyükannemle ya da büyükannemsiz neredeyse zilyon defa yürümüş olmama rağmen, hiç bu kadar zorlandığımı hatırlamıyordum. Sorun artık öksürük değildi. Ya da sızlayan kaslarım. Başım dönüyor, midem o kadar kötü gurulduyordu ki, kendi kendime, Meg Ryan’ın Fransız Öpücüğü filminde onca peyniri mideye indirip, laktoz direnci nöbeti geçirdiği sahneyi hatırlattım (Kevin Kline o filmde gerçekten çok şirindir-şey, en azından yaşlı bir adama göre).
Ve ayrıca sümüklerim akıyordu.... |
İşaret Kitabı 4. Bölüm
Bölüm 4
Böylece yatağımın kenarına oturup annemin büyük bir telaşla önce deli doktorumuzun acil hattını aramasını, sonra da İnanç İnsanları’nın telefon zincirini harekete geçirecek konuşmayı yapmasını dinlerken öksürmeye devam ettim. Yarım saate kalmadan, evimiz şişman kadınlar ve onların boncuk gözlü sübyancı kocalarıyla dolmaya başlayacaktı. Sonra beni dışarıya, oturma odasına çağıracaklardı. İşaretim,Gerçekten büyük ve Utanç Verici Bir Sorun olarak değerlendirilecek ve büyük olasılıkla beni,bütün gözeneklerimi tıkayacak ve bana bir Tepegöz büyüklüğünde... |
İşaret Kitabı 2. Bölüm
Bölüm 2
Herkesin okuldan ayrılmasına yetecek kadar bir zamanın geçtiğine ikna olunca saçlarımı yeniden alnıma düşürüp tuvaletten çıktım. Hızlı adımlarla park alanına açılan kapıya yürüdüm. Ortalıkta, ciddi anlamda sevimsiz bol ve düşük belli bir pantolon giymiş çocuktan başka kimse kalmamıştı. Bütün dikkatini pantolonunu düşürmeden yürümeye verdiği için, benim farkıma dahi varmayacaktı. Başımdaki zonklamaya dayanabilmek için dişlerimi sıkarak, hızla kapıdan çıktım ve doğruca küçük vosvosuma yürüdüm.
Dışarı adım attığım anda güneş beni hırpalamaya... |
İşaret Kitabı 1. Bölüm
Bölüm 1
Tam, günümün bundan daha kötüye gidemeyeceğini düşünmeye başladığım bir anda okul dolabımın hemen yanında duran ölü adamı gördüm. Kayla, her zamanki K-gevezeliğiyle hiç durmadan konuşuyordu; adamı fark etmemişti bile. Yani ilk başta. Aslında, şöyle bir düşününce, konuşana kadar hiç kimsenin adamı fark etmediğini hatırlıyorum. Ki bu, benim uyum sağlamaktaki ucube yetersizliğimin yeni bir kanıtı olmalı.
”Hayır, ama Zoey, yemin ederim ki Heath maçtan sonra o kadar da sarhoş olmadı. Ona bu kadar sert davranmamalısın.”
Aklım... |
Stark Neferet'e kötü kötü bakıyordu, kilitli olduğunu bilmesine rağmen eli kapı kolundaydı, ayrıca -Neferet onun tam arkasındaydı, sanırım .s- ve onun (Stark'ın) bu konuyla ilgili yapabileceği hiçbir şey yoktu. Neferet'in yüzü kayıtsız kaldı.
"Stark, otur." diye biraz daha sertçe tekrarladı. Ama Stark kapının yanındaki pozisyonunda, ona dik dik bakmaya devam etti. Stark'ın üstünde kontrolü olsa bile, Neferet'in söylediği gibi davranmasının, onun kuklası gibi hareket etmesinin yolu yoktu.
Neferet'in istediği özgürlüğün tam tersi olan küçük özgürlüğü kullanmak istedi... | |
| | Bu forumu gezen kullanıcılar: Yok
| Moderatör: | Gece Evi | Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| Bu forumu gezen kullanıcılar: Yok
| |
| | Yeni mesaj var Yeni mesaj var [ Popüler ] Yeni mesaj var [ Kilitli ] | Yeni mesaj yok Yeni mesaj yok [ Popüler ] Yeni mesaj yok [ Kilitli ] | Ilan Genel duyuru Sabit
|
|
| |
|