Vampir koruyucusu

Güzel gidiyor hikayenin devamı inş heyecanlıdır =)))

tuttum seni yap ybb

affrm kardesm devm et ybbbbb bak burda isyan cıkarsa fena olur

Admin demiş ki:

affrm kardesm devm et ybbbbb bak burda isyan cıkarsa fena olur

Tabisi etcem kardeşim Eyw. yandım Sakın isyana kalkışmayın xD xD xD
Ne zaman koyim yb'yi xD

TheSharp78 demiş ki:

Güzel gidiyor hikayenin devamı inş heyecanlıdır =)))

Ben yazarım da hiç uyutucu olur mu xD Arada ekşın sahnelerde olcak x)

ne zaman istersen koy kardeşim

inşlahhh çabuk ybbbbbb

O zman haftaya koyim yb'yi xD xD xD oLur mu ? xD

biraz uzun ama beklerik gayri napalım..

Sni mi kırcm buqün kyam garii xD xD

olur bana uyar

Koyuyorum o zamn Bu bölüm arkadaşımla ortak çalışmamdır .

cok sevdim ybbbbb

Grçktn mi beğendn
Yb yarınaa xD xD yada canım çekerse buqünee xP

ben olsam çokda fifi derdim ampul kafa sevdim bunu ybbbbbb canım çok güsel

**vahşi violet** demiş ki:

ben olsam çokda fifi derdim ampul kafa sevdim bunu ybbbbbb canım çok güsel

Bn ona öyle diyemem ya . Kardeşim o bnm xP Sevdiğine sevindim xD

Hmm gzl gidiyor ben de beğendim Ama karakter isimleri türkçe olsaydı daha gzl olurdu bence...

Hani vampir kitaplarında hep yabancı isimler oluyor ya , ben de onlara alışmışım. Türkçe isimle yazınca hikaye bana biraz garip geliyo Bnde yabancı ismler kullanıyrum

II.yi isteriz Busracım )

Hemen koyuyorum o zaman burakcım ,)

O kendini beğenmiş keltoşa iyi bir cevap yapıştırırdım ama yapmadım. Sınavlarda dean ve bana kesinlikle takmış durumdaydı ve yapacağımız en ufak bir terslikte puan kırmak için elinden geleni yapacağını biliyordum. Ve sınav başladı . Sorulara bir göz gezdirdim. Bu soruların hepsinin örneklerini çözmüştüm bunlar yalnızca biraz daha karmaşık hale getirilmişlerdi. 1. soru, 2. soru, 3. soru,4. soru.... derken 30 dk’da 30 soru bitmişti. Maalesef bize gıcık olan ampul kafa nasıl çözdüğümüzle ilgili kanıt yazmamızı istiyordu. Tanrım bu adamdan kelimenin tam anlamıyla nefret ediyor ve tiksiniyordum . Onunda bizim hakkımızda aynı düşünmesi hiç te şaşırtıcı değildi. Dean’e baktım hala kağıdına bişiler yazmakla meşguldü demekki onunki devam ediyordu. Bende sırama rastgele bişeyler karalamaya başladım heralde fazla dalmış olmalıyım ki dövmemi çizdiğimi bayağı bir süre sonra fark ettim. Hemen silmeye çalıştım ama bunu bzim ampul kafa yanlış anladı, muhtemelen sıraya kopya yazdığımı ve onu kimse fark etmeden silmeye çalıştığımı düşünmüştü. Yanıma geldi ve:
-“Ne kadar ilginç bir kopya sistemi?Hani nerde formüller yazıyor çizdiğin kırık kalbin kayıp olan sol tarafındamı?”Her şeye tahammül edebilirdim ama dövmemle dalga geçilmesine asla müsaade etmezdim. Bir şekilde bana hakaret ediyorlarmış gibi geliyordu ve dedim ki:
-“Hayır aslında sizin koca kel kafanızın içinde olmayan beyninizin arka tarafına yazmıştım bu sadece orda olduğunu hatırlatan bir işaretti.”
-“Bay Sumner sizi tenefüste müdürün odasında görmekten mutluluk duyarım.” Dedi.
-“Tabiî ki hevesinizi yarım bırakacağımı sanmıyorum.” Diye karşılık verdim.
-“Eğer o kel kafanızdan yansıyan ışınlardan yolunu bulabilirse gayet şanslı demektir.” Diye ortaya atladı dean.
-“Bu ne cüret bay Carter sizi de Dylan’ın yanında promosyon olarak veriyorlar heralde.” Dedi.
-“Aslında biz aynı maddeden yapıldığımız için içimizde başka bir katkı maddesi olması imkansız..” dedi . Tam hoca ketçapın rengine bürünmeye başlamışken öğrencilerin kahramanı olan zil sesi duyuldu.
-“Önden buyurun.”dedi keltoş :-P
-“Size eşlik etmemize lütfen izin verin, en azından yolunuzu kaybetmenizi engel olmuş oluruz.” Dedim ve deanla çaktırmadan çaktık . Hoca küplere binerek bizi müdürün odasına kadar getirdi.Tak tak tak ...
-“Girin.!” Sanki sen demesen biz kaçacaktık. Saçmalığa bak ya xS
-“Bay Grimm size Dylan ve dean’i getirdim.”
-“Teşekkür ederim bay moore bir şikayetiniz var mıydı?” Sence olmasa burada olur muydu? Soruya bak ya ..
-“Evet derste bana karşı çok saygısızca davrandılar ..” dedi ve sınıftaki konuşmaları direk müdüre aktardı.Aslında müdür gerçekten gülmeye başlayacaktı ve kendisini tutmaya çalıştığını fark ettim. Fakat bay moore bunu fark etmiş gibi görünmüyordu.
-“Tamam ben bu ikisiyle ilgilenirim bay moore.” Dedi ve bizim ampul kafa dışarı çıktı. En azından ondan kurtulmuştuk bu da bir avantajdı.Ve activia john’la baş başa kaldık.
-“Size öğüt vermeye kalkışmayacağım çünkü beni dinlemeyeceğinizi biliyorum. Ama bir daha sizden böyle çocukça şeyler görmek ve duymak istemediğimi ifade etmek isterim. Belki zeki olabilirsiniz ikinizde de dahi olabilecek kafa olabilir ama lütfen bu olgunluğu davranışlarınızda da sergileyin.Ve şunu da eklemeliyim bi dahakinde sadce beni yıka yazarsanız iyi olur çünkü kullandığınız diğer aksesuarlar sizi ele veriyor.Bu kadar çıkabilirsiniz.” Dedi.Hiçbirşey söylemeden dışarı çıktık.Ve gülmeye başladık.
-“Bay Moore nasılda kızarmıştı hatırlıyor musun?” dedim bu sefer kahkahalara boğulmaya başladık.
-“Hele ben de ortaya atladığım zamanki yüz ifadesi cam duvara çarpmış gibiydi .”
-“Tamam bu kadar yeter . Artık ciddiye bürünmeliyiz.” Dedim ve doğruca lavaboya gittik. Gömleklerimizin eteklerini dışarı çıkardık. Kravatı bol bırakınca ve saçlarımızıda düzeltince artık hazırdık. Dersin Geometri olması lazımdı. Normal bir zaman olsa kesinlikle kaçma planları yapardım ama bu normal bir zaman değildi. Sınav haftasıydı ve son dersler genelde tekrar olduklarından dolayı girmemiz gerekiyordu.Sınıfa girdiğimizde hocanın henüz gelmemiş olduğunu fark ettik yerimize geçtik. Hoca sınıfa geldi bay Grimm masasına geçerken kızlar hayranlıkla onu izliyorlardı. Arkasından onu bir meleğin yeryüzüne düşmüş hali olarak tanımlıyorlardı. Bence hiçbir ilginç tarafı yoktu. Koyu kahverengi tonunda saçları ve kehribar rengi gözleri vardı. Benden biraz uzundu. Tamam her ne kadar kabul etmek istemesemde benden bayağı bir uzundu. Ama kızlar bu uzun boylu erkeklerde ne buluyorlar hiç anlamıyorum. Neyse ona takılıp kalmayacaktım tüm dikkatimi bilgilere ve formüllere odaklamam gerekiyodu. Tabi hocanın gözleri bize takılmıştı yani dean ve bana çünkü herkes onu görünce ayağa kalkmıştı ve birtek biz oturuyorduk.
-“Siz DD ikilisine galiba kolay alışacağım.”dedi.
-“Evet her ortama uyarız hocam.” Diye cevapladım.
-“Bunu göreceğiz.”dedi.
-“Yakında bunuda bezdiririz.”diye fısıldadı dean .
-“Şüphen mi vardı dostum?” dedim. Ve derse daldık...
Kurtarıcımızın sesiyle kendime geldim. Son zamanlarda kaçırdığımız konuları epey toparlamıştık. 3.ders felsefeydi ve sınav olcaktık. Lanet olsun birde bu eksikti. Şu sınav bi bitsin doğru okuldan firar etcektik.
-“Bunuda hakladık dostum.”dedi. Dean gülümseyerek.Tokalaştık ve strait’in yanına gittik. Onunla son zamanlarda fazla konuşamamıştık ve 4. ders firar edeceğimizide söyleyecektik.
-“Kardeşim son zamanlarda sesin soluğun çıkmıyor.Hayatta mısın diye kontrol etmeye geldik.” Dedim ve yanına gittik.
-“Sınav haftasına girdik ya evden dşarı çıkamıyorum ya. Pederde baskı yapıp duruyor evde notlarımı yüksek tutmaya çalışıyorum ama ... Kafa almıyo . Neyse ya sallayın . Ee nasıl gidiyo ? Ve Dylan yine aklında ne plan var.?” Straiti severdim siyah saçları ve gri gözleri vardı. İlkokuldan beri arkadaşımdı . Kardeşim yerine koyduğum birisiydi hatta onunla kan kardeşi olmaya kalkışmıştık. Ama onu kan tuttu ve önümde bayıldı. 2 hafta boyunca dilimden kurtulamamıştı.
-“İstersen sana yardım edebiliriz. Okul sonrası bize gideriz ve 3’ümüz beraber hazırlanırız. Ne dersin?” dedi Dean . Dean’in pratik çözümlerine bayılıyorum anında üretiyor. Ve strait’in yüzünde o samimi gülümsemesini gördüm. Bi anda bende mutlu oldum . Karşımdakinin ruh hali beni de etkiliyordu.
-“Süper olur derim. O zaman bugün çıkışta buluşuruz . Çünkü yarın geometri var.” Dedi.
-“Elbette.” Dedik ve zil çaldı.Sınıfa doğru gidiyorduk ve biriyle çarpıştım.
-“Önüne baksana.”dedim ve karşımdakinin kız olduğunu fark edince bir an duraksadım. Ve aniden dövmem yanmaya başladı bu da neydi böyle? Neden dövmemin ateş almış gibi yandığını hissediyordum? Şimdi hiç bunla uğraşamam kıza bir özür borçluydum aslında ama birinden özür dilemek pek tipim değildi.Ve aniden onun deniz mavisi gözleriyle göz göze geldik.Ve onu incelemeye başladım. beline kadar inen başak rengi dalgalı saçları vardı Vücut hatları keskindi .Aslında burada olmasına şaşırmıştım acaba hangi defileden kaçmıştı? Ne düşünüyorum ben ya Dylan sadece şu ana odaklan muhtemelen o da okulun diğer tipik kızları gibi basit ve biriydi. Aslında yanakları biraz kızarmıştı. Buda tatlı bir pembelik katıyordu. İçimde bir yerde bunun diğer kızlardan farklı olduğunu hissediyordum ama neden ? Neyse bunları sonra bolca düşünebilirdim. Önemli olan şu an!
-“Öö-özür didilerim.Sadece ben yeni gelen öğrenciyim ve sınıfımı arıyordum.Seni görmemişim.” Dedi. Bunları söylerken yere bakıyordu belikli utanmıştı. Hafif gülümsedim.
-“Ben Dylan,ve buda arkadaşım Dean.” Dedim ve yüzüme çapkın ve etkileyici gülümsememi takındım.
-“Şey ben de Elanore .” dedi.
-“Hangi sınıftasın istersen biz sana yardımcı olabiliriz.” Dedim yüz ifadesinden şaşırmış olduğu ve utandığı anlaşılıyordu.Ama hala benle göz teması kurmakta çekiniyordu. Lanet olsun dövmem hala yanıyordu. Ama bu acıya değer diye düşündüm.
-“11/MF-C sınıfını bulmaya çalışıyordum.” Dedi. Kulaklarıma inanamıyorum bizim sınıftaydı. Peki ben niye seviniyorum ? Her zamanki gibi Dean yine atladı.
-“Vaaayyy , bizim sınıftasın gel sana yolu gösterelim.”dedi.Ve beni kolumdan çekiştirerek sınıfa doğru sürükledi.Yanımızdada Elanore vardı.Ve erkeklerin neredeyse tamamı ona bakıyordu. Önümüzde oturan kızın yanının boş olduğunu anımsadım. Ve onu Natasha’yla tanıştırdım. Natasha’da sarışındı ama o biraz dha kısa boylu ve kahverengi gözlüydü. Sırasına yerleşti ve natasha durmadan gevezelik yapıyordu.
-“Natasha sen hep böyle geveze miydin , yoksa bugün mü özel olarak bunu yapıyorsun?”dedim. Ve bir çift öfkeli gözlerin bakışlarına maruz kaldım.. ....

hehehehe ben bu ikiliyi sevdim isimleride güsel DD ohhh canıma deysin ampul kafa
ybbbbbbbbbbbbbbbbbbbb canım

Bu ikiliyi bende çok seviyorum xD Yazarken en çok onları yazarken eğleniyorum xD
yB buqüne gelir cnm =)

yb AYNI BENLE APOYA BENZİYOR DIŞARIDA ÇOK BENZER KANKAMLA =DD

şama şu dövme yanma işi çok alındı olmuş gibi sanki

OFF HARİKA YA YB YBYB PLLSSS

neyse ben kardesime devreddim ah o kardesim

bişi sorcam sen niye flood mudur nedir yapıp duruyon yoksa mesaj sayısını arttırmak için mi seni çakal

Vay çakal vaayy Yb geliyor Çok mu meraka bıraktım sizi yoksa

YB YB YB YB YB YB

Sadece bakışlar dondurucu derecede soğuk değildi. Seside aynı derecedeydi.
-“Birinin konuşması için senden izin alması mı gerekiyor?”dedi. Bana karşılık vermesini beklemiyordum.
-“Evet.” Dedim. Yeni gelmiş olabilirdi ama burada üstünlük taslayamazdı.
-“Hiç sanmıyorum şu anda konuşuyorum ve senden izin almadım.”dedi. Bu da ne böyle gerçekten benle laf yetiştirebilceğini mi sanıyor bu.
-“Ah evet. Çünkü benle konuşuyorsun.”
-“Öyle mi.. Serena çantanı çok beğendim.”
-“Teşekkür ederim canım. Sen elanore’sun dimi yeni kız.”
-“Evet .”
-“Hoş geldin. Gerçi daha iyi bir başlangıç yapmak isterdim ama ortam müsait değil .” dedi.
-“Önemli değil canım bi dahaki tenefüs beraber takılırız.” Dedi ve serena ona göz kırptı.
-“Sen kendini ne sanıyorsun da bana laf yetiştirmeye kalkışıyorsun.?” Dedim. Artık iyice beni sinrlendirmeye başlamıştı.
-“Ben kendimi ne mi sanıyorum? Bilmiyorsan söyleyim ben Elanore Darknight. Hiç kimsenin bana üstünlük taslamasına izin vermem...” Bunları söylerken üstüme geliyordu. Bende ona yürümeye başladım ve karşı karşıya geldik.
-“Öyle mi buranın kurallarını biraz değişik bulacaksın o zaman.”Arkadan sınıftaki çocuklar oww oww diye fon sesleri çıkartıyorlardı. Aslında onları sustururdum ama ortama uydukları için bişey demedim.
-“Göreceğiz .” dedi. Sınıftan bir uww sesi yükseldi. Arkasına döndü. Tam gidecekken..
-“Evet sonra göreceğiz tatlım.” dedim. Biraz duraksadı ve hoca gelince yerine yani benim çnüme geçmek zorunda kaldı. Bana soğuk bakışlarından birini attı ve yerine geçti.Fısıldamaya başladılar tanrım bu kızlar hiç susmazlar mı? Natasha’yı genelde sessiz bir kız olarak biliyordum. Ama yanına elanore gelince 90 derece bir değişim yaşamıştı çok konuşkan ve neşeli birine dönüşmüştü.
-“Arkadaki fon sesleri nasıldı ama dostum . Tam ortamada uyuyordu dimi.” Dedi Dean. Zaten oun organize ettiğini biliyordum.Böyle matrak bir fikir ancak ondan çıkabilirdi.
-“Senin onları yönlendirdiğini zaten anlamıştım. Bunu ancak sen düşünebilirsin.” Dedim gülerek.
-“Ama kız çetin ceviz çıktı. Sana destek çıkacaktım ama senin zaten onu haklayacağını biliyordum.” Dean’in en çok bu özelliğini seviyorum. Öyle her biriyle tartışmamda araya atlamaz beni yalnız bırakır. Bende onu rahat bırakırım fakat iş kavgaya dönüşünce tabiî ki birbirimize destek çıkarız.
-“Evet diğerleri gibi basit biri değil içi biraz farklı .Aslında ilk gördüğümde farklı biri olduğunu anlamıştım ama bu tartışma doğruluğunu kanıtladı.” Dean bana sanki hiç anlamadığı dilden konuşmuşum gibi baktı.
-“Tanrım lütfen bana o kıza gerçekten aşık olduğunu söyleme.”
-“Tabiî ki hayır . Lanet olsun dean sana asla yalan söyleyemem aslında ondan biraz etkileniyorum.”dedim ve yüzümü ellerimin arasına aldım bu cümleyi fısıldayarak söyledim.
-“Hah bir bu eksikti. Kankam aşık oldu .” ikimizde fısıldayarak konuşuyorduk.
-“senle bu konuyu kaçtıktan sonra konuşacağız.” Dedi. Hoca kağıtları dağıttı ve sınav başladı.Bla bla bla hepside tipik felsefe soruları işte.Neyse sınav bitti.Hoca kağıtları topladı ve elanore’un yüzüne bile bakmadan çıktım. Dean’e tenefüsün bitişinde tellerin orda olmasını söyledim ve tek başıma arka bahçeye geçtim. Düşüncelerimde hala o vardı. Nasıl olmuştuda 5 dk içinde bu kadar isyancı birine dönüşmüştü. Çok farklı bir kişiliği vardı. Dışarıdan bakılınca süs bebeği gibi gözüküyor olabilir ama içi çok değşik. Beklide onu hafife almama sinir olmuştur.Biraz yalnız kalmam gerekiyo galiba.Ve Brad’in sesini duydum.
-“Hu huu naber dostum. Bu surat da ne böyle.?” Brad çok neşelidir ama bi o kadarda sinsi bir kişiliğe sahiptir. Kehribar rengi gözleri ve siyah saçları var. Arada çok fazla pot kırar. Ama bende zaten en çok bu yönünü seviyorum. Saçma sapan konuşmaya başlayınca herkesi gülmekten kırır geçrir. Şimdi ise bana hiçbir etki yaratmıyordu.
-“Süperim dostum ama biraz moralim bozuk”.dedim. Henüz dean gelmemişti demekki yalan söyleyebilrdim. Aslında hiç yalan söylemeyi sevmem hele değer verdiğim insanlara asla .! Ama bu sefer durum başkaydı. Ne diyecektim yani.Ben aslında bir kızı seviyorum , daha yeni tanıştık ve ardında kavga ettik. Mi? Ah kesinlikle hayır. Hele bunu Brad’e söylersem kesin bir yerde ağzından bir şeyler kaçırır.
-“Noldu dostum yoksa birileri yamuk laflar mı etti.?”dedi ve yumruklarını sıktı. Bu ne diyordu böyle.!
-“Tabiî ki hayır . Sence bunu bana yapsalar ben burda olur muydum?” dedim. Tamam iyi bir dosttu ama bazen saçmalayabiliyordu.
-“Ben nerden biliyim.Aslında yüzünde daha çok hayal kırıklığı ve hüzün var. Yoksa biri mi öldü?Veya ölecek mi?”
-“Bunları nerden çıkarıyosun Brad bazen sana çok şaşırıyoru 2 dk ‘da öldürdün birini.Sadece köpeğim hasky hasta ona üzülüyorum.”dedim. Aklıma ilk gelen yalan buydu. Tamam biraz saçma olabilir ama yinede geçerli bir bahane. Brad üzülmüş gibi gözüküyordu.Hasky’i çok sever. Benim yerime sürekli o gezdirir, bazen akşamları oynarlar .
-“Hmm nesi varmış keretanın .” Harika birde kafadan atma bir hastalık bulmam lazım.
-“Çok ot yiyor midesinde bir sorun var. Yarın veterinere getircem.” Dedim.
-“İstersen bende gelebilirim.”Harika bir de bu eksikti.
-“Yok yani yarın annem getircek. Hem zaten sınavlar var.” Lütfen artık pes et. Dha fazla yalan söylemek istemiyorum.
-“tamam.Çok üzüldüm ama benim yerime eve gdince sev tamam mı.”
-“Tabi ki dostum ne demek .” dedim ve bizimkiler geldi.Onlarla gitmek istiyordum ama elanore’u düşünmeye ihtiyacım vardı. Ve dövmemin sırrını çözmem gerekiyordu.
-“Kanka naber.”
-“Müdürü yine fena bezdirmişsin.”
-“Fizikçiyide unutmamak gerek. İkiniz adamı süper deli etmişsiniz.”
Her kafadan ayrı bir ses çıkmasına sinir olurum . Ama bunu kimsye söylemedim . Yani ne gerek var aynı anda patlamaya hepsi bir anda geliyor üstüme doğru .
-“Tabi yani zaten ben olmasam ne olcak oğlum bu okulun hali ot gibi gidip geliriz.”dedim. Arkadaşlarla beraber olunca benimde ruh halim değişime uğramıştı. Elanore sonuçta sadece bir kızdı. Tamam beni biraz etkilemiş olabilir. Ama bu beni zombiye çevirmesi için yeterli bir bahane değil.
-“Hah o da bir şey mi. Okulun duvarına çizdiğim grafitiyi unutuyorsun galiba.” Dedi Ron. Ron bizim okulu 1 numaralı ressamıdır. Her resim yarışmasında mutlaka bir derecesi vardır. Genelde resimden ödev olduğu zman hepimizin ödevini Ron yapar. Boyu biraz kısa olduğundan dolayı ona cünyır Ron diyoruz . En başlarda her ne kadar gıcığına gitsede artık alıştığından dolayı gülüp geçiyor.
-“Artık gidelim oğlum yoksa bizim aktivia john elinde tüfekle bizi avlamaya gelecek .” dedi James . James ‘ in en çok ön plana çıkan özelliği her şeye çok çabuk sinirlenmesidir. Kendisini tutamaz ve okulda ne zaman kavga çıkarsa mutlaka james’te içinde br yerlerden çıkar. Galba bu yüzden gözleri kırmızı . Aslında tam kırmızı değil koyu kırmızı . Saçları koyu kahverengi. Her ne kadar kavgacı olsada futbolda rakip tanımaz. Ve okulun tellerine gittik. Orada teli keskiyle 3 ay önce kesmiştik ve hala kimse fark etmemişti. Neyse bizim lise zaten sahile sıfır bir okul,1 km flan yürüdükten sonra bizim büfeye geldik. Ve ardından dünyada en nefret ettiğim sesi duydum.
-“Aaaa ne kadar dokunaklı bizim ufaklıklar yine okuldan kaçmış...”

Yb Isterm busra .)

olur aga koyarız no problem

ayyyyy ayyyyy daha daha da heyecanlanıyor yb isterim canım vayyyy darknight haaaaa iyimişşş

sen bna msn ni istersen özeldn at cnm diğer bölümleride gnderm sana