Kan Savascisi
Sitemize Hoş Geldiniz.
Umarım Eğlenirsiniz.
İYİ EĞLENCELER...


ÜYE OL!
Kan Savascisi
Sitemize Hoş Geldiniz.
Umarım Eğlenirsiniz.
İYİ EĞLENCELER...


ÜYE OL!
Kan Savascisi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kan Savascisi

SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ..
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Adsz12p<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Adsz2lb
Sitemize Hoş Geldiniz. İsteyen Herkes Sitemizde Hikayesini Paylaşabilir, Dosya Aktarımında Bulunabilir... İYİ EĞLENCELER. =) HOŞ GELDİN atesLeDanS

 

 <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 9:52 am

Hayattan hiç bir beklentisi olmayan bir genç kız.Bir gün içinde hayatına giren iki insan.Artık hiç birşey eskisi gibi olmayacak.Sunulan iki seçenek ya hiç birşey olmamış gibi hayatına devam edecek ya da karanlığa meydan okuyacak...... Ama her zaman üçüncü bi seçenek daha vardır.
ATEŞE ATLAMAK.
SIRLAR ,PLANLAR ve EFSANELERLE
SEÇİLMİŞ
YAKINDA....

ÖNSÖZ

Nasıl öleceğimi daha önce düşünmüştüm.Ama böyle olacağını asla tahmin bile edemezdim.Son kez derin bir nefes aldım.Etraftaki tek ses kalbimin yerinden fırlayacakmiş gibi atmasıydı.Ama karanlığın içinde bana bakan gözleri hissede biliyordum.
Elbette güzel bir ölüm biçimiydi bu;Yaratıldığım amaç uğrunda ölecektim.Ama o da ölecekti benimle beraber.Benim için soylu bir ölümdü.
Buraya hiç gelmeseydim, ölmeyecektim.Şu anda ölümle yüzleşmek zorunda kalmayacaktım.Ne kadar korkarsam korkayım, kararımdan dolayı pişmanlık duyamıyordum.
Hayat size beklentilerinizden çok ötesinde bir düş sunduğunda,sona geldiğinizde üzüntü ya da pişmanlık duymak mantıklı değildir.



En son **vahşi violet** tarafından Çarş. Eyl. 08, 2010 12:44 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : karabük

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 10:51 am

tesekkurler arya Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kansavascisi.vampire-legend.com
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 11:12 am

bişey değil en kısa zaman da yenisinide yazacam hikayenin Very Happy Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : karabük

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 11:28 am

bnde site için 2 hikaye daha yazcm Very Happy ama şimdi kan savaşçısında ilerlemm lazm Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kansavascisi.vampire-legend.com
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 11:35 am

evet hem biraz üye sayısı artsın demi Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : karabük

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 11:41 am

tabi Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kansavascisi.vampire-legend.com
FlameGooN
Co-Admin
Co-Admin
FlameGooN


Mesaj Sayısı : 302
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : Karabük - 200evler - Şirinevler Mah.

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 5:43 pm

Hemen jon fooyu cartlatmis =D o adamın ünü çok az ama Wink
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kansavascisi.vampire-legend.com
FlameGooN
Co-Admin
Co-Admin
FlameGooN


Mesaj Sayısı : 302
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : Karabük - 200evler - Şirinevler Mah.

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 5:47 pm

Arya hikaye gzl ha devam Surprised
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kansavascisi.vampire-legend.com
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 6:04 pm

hiç şüpeniz olmasın en kısa zamanda gelcek yblar benden bıkana kadar başınızdayım hahahahah <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_biggrin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
FlameGooN
Co-Admin
Co-Admin
FlameGooN


Mesaj Sayısı : 302
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : Karabük - 200evler - Şirinevler Mah.

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 6:44 pm

Arya mıydı alas mıydı bu arada karistirmiyim da =))
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kansavascisi.vampire-legend.com
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 9:17 am

ben arya <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Lol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 11:14 am

KARAKTERLER(karakterlerimizi kendi ağızlarından dinleyelim...xD)
<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> 2nq4q6g
MERİÇ GÖKTÜRK:Senelerdir kendim için bişeyler yapmıyorum.Nefes almam bile ailem için.Babam bizi terk ettiğinde tüm kurduğum o masal dünyam zarar gördü,hırpalandı.Tekrar onarmaya çalıştım ama annemin ölümünden sonra tamamen başıma yıkıldı.İşte o zaman vazgeçtim kendimden.Sevdiğim her şeyi bi kenara itip yaşamıma bi son vermeyi istedim.Ama yapamadım aileme bir deprem daha yaratamazdım.Beni seven insanlar için yaşadım yaşamaya da devam ediyorum.Ama nereye kadar bilemiyorum....

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> 13ypfdg
DANİEL LİNTON:Gölge akademisine ilk geldiğimde herşey farklı olacak sanmıştım ama olmadı.1917 yılından beri bi vampirim.Ama vampir olmak hiç iyi bişey değildi benim için hele de ölümsüz olmak.Steiner bana bi görev verdiğinde onu en iyi şekilde yapardım.Ama bu sefer ki beni çok korkutuyordu....


<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> T011c0



LENA LİNTON:Senelerdir babam bana bişey olacağından korktuğu için yapmak istediğim ama onun onaylamadığı her şeyi engelliyordu.Konuşmalarının arasında bi görevden bahsetti.Bendis imparatorluğunu ve vampirlerini esaretten kurtara bilecek bi görev...Şimdiye kadar babama hiç karşı gelmemiştim ama ne olursa olsun bu görevde bende olacaktım.Sonumun ne olacağını bilemesem de...
<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> 65oais
LAURAN LİNTON:Yüz yılı aşkın bi süredir gizem içinde yaşadım.Yeni taşındığım şehirde farklı insanlarla tanıştım onlarla beraber yaşadım ama ne kadar uğraşırsam uğraşayım ben bi kindredım (vampir).En azından insan gibi yaşamayı deniyordum.Ama bu son taşındığım yer çok farklıydı hem de çok...

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> 2zp48ba
ARZU GÖKTÜRK:Her zaman sorumluluk almaktan korktum.Dedem şirketin başına geçmemi istediğinde bile kabul etmedim.Ben böyle mutluydum.Herkes mutluydu ama biri hariç kardeşim meriç...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
bLood wiTch
Gece Evi Grup Möderatörü
Gece Evi Grup Möderatörü
bLood wiTch


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 05/09/10
Yaş : 29
Nerden : Evimden xD

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 12:46 pm

Devam devam Very Happy Very Happy Snde yb ver Razz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampirakademisi.forumdizini.net/
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 12:48 pm

oldu atayım o zaman <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_biggrin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
bLood wiTch
Gece Evi Grup Möderatörü
Gece Evi Grup Möderatörü
bLood wiTch


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 05/09/10
Yaş : 29
Nerden : Evimden xD

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 12:54 pm

Tamammm Very Happy Very Happy Bekliyorumm bounce bounce bounce lol! lol! lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampirakademisi.forumdizini.net/
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 12:55 pm

hindi geliyo <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> 796367 <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> 796367
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 12:59 pm

I.BÖLÜM
Bu sabah he zamankinden erken uyandım.Güneş bile daha yeni doğmaya başlamıştı.Biraz hava almak için terasa çıktım.Sokaklar bom boştu. Lauran da terasa çıktı.Bu apartmana altı ay önce taşınmıştı.Yaşadığım ver turistik bi alan olduğu için sürekli yeni oteller yapılıyordu.lauran da o otellerden birinin mimarıydı.Amerikalı esrarengiz ve garip bi adamdı.
Bu düşünceleri hemen zihnimden kovdum.Banane onun hayatından diye içimden geçirdim. Hazırlanıp okula gittim.Bu gün iki yeni öğrenci gelecekti.Kim olduklarını blmiyordum.Ama amerikan olduklarını biliyordum.Onlarla ben ilgilenecektim.Okul öğrenci başkanı olduğum için malesef.... Direk müdüdürün odasına geçtim.Daha gelmemişlerdi.Kapıyı çalıp içeri girdim.
“Günaydınmeriç gel “dedi müdür.“Günaydin efendim nasılsınız?”dedim ve koltuga oturdum.
“iyim saol sen nasılsın?”
“teşekkürler iyiyim”dedim . Beş dakika sonra kapı çaldı onlar gelmişti.içeri girerlerken tuaf bir akım oluştu.ne olduğunu anlayamamıştım ama hiç iyi bişey degildi.
“hoş geldiniz gençler”diyerek lafa girdi müdür.”Ben müdürünüz bu küçük hanım da lise son sınıf öğrencisi meriç size okulumuzu gezdirecek.Aynı zaman da okul öğrenci başkanı”diyerek sözlerini bitirdi.
“Merhaba ben lena linton.Bu da erkek kardeşim Daniel.”
“Tanıştığımıza memnun oldum.bu arada Türkçeyi çok güzel konuşuyorsun”dedim gülümseyerek.
“Çok teşekkürler” dedi. Tatlı gülümsemesiyle.
Müdüre dönüp” izninizle efendim”dedim.Hep beraber odadan çıktık.
Biraz dolaştık kantinin nerde olduğunu gösterdim vs.
“Benimle dışarı gelmelisiniz”dedim
“Neden?”diye sordu daniel sesi çok kabaydi ve benimle ilk kez konuşmuştu.
“Çünkü bugün pazartesi istiklal marşı okunacak ve sınıflara girilecek.Siz okumak zorunda değilsiniz ama sırada olmalısınız.Bu yeterli mi?”dedim.Kendini ne sanıyordu bu tanrı aşkına burada amerikada ki gibi
yaşayamazdı.
“Daniel adına özür dilerim kendisi biraz asabidir de”dedi lena.

“Sorun değil zamanla alışır okula”.
Daha sonra da “şimdi sıraya geçmeliyiz.Bizim sıramız bu taraf da” diye ekledim. Sınıfa girdiğimizde herkes onlara bakıyordu.Bende tanıştırdım.herkes bir sürü soru soruyordu. ”Arkadaşlar daha çok zamanımız var daha
tanşırsınız”dedim.Ve devam ettim “lena sen benim yanımda oturacaksın.Daniel da murat’ ın yanında tamam mı?”dedim.Lena rahatsız olmuşa benziyordu.
“Ya da siz ikiniz oturun ben murat’la oturayım-“
“Yo hayır seninle oturmak istiyorum”dedi lena ben daha sözlerimi bitiremeden.
Zil hele şükür zil çalmıştı.Son iki saat geçmek bilmedi.
“Şimdi öğlen arası kantine gidelim hadi”dedim.
Kantine gittiğimizde her zaman ki masama oturdum onlarda bana eşlik ettiler.
“Neden sadece kola içiyorsun?”diye sordu lena .Tatlı tatlı gülümsüyordu.
“Ben aç değilim siz yiğin”dedim.
“Yiğin ?”diye tekrar etti daniel.Bende gülmeye başladım.
“Çok üzgünüm.şey yani siz beni önemsemeyin yemek yemenize devam edin anlamında söyledim”
“Gerçekten Türkçe çok garip”dedi lena .
“Buranın konuşma tarzıdır ondan gaip gelmiştir.”
Kantinden içeri Merve girdi.Sonrada yanımıza geldi.
“merhaba”.
“Merhaba bu benim arkadaşım Merve.Bunlar da lena ve daniel.”Merve daniel ın içine düşecekti.Ağzının suları akıyordu resmen.
Sandalye çekip yanımıza oturdu.”hoş geldiniz okulumuza.ben c şubesindeyim.Sizin abiniz lauran linton demi?”diye pat diye soru verdi.
Lena da “sen nerden tanıyorsun lauran’ ı” dedi.
“meriç gilin apartman da oturuyor ordan tanışıyoruz”.
Daniel başını kaldırıp bana baktı bakışları çok sertti.
“Meriç doğru mu? Daha önce neden söylemedin.”
“Sonuç da öğrenecektiniz.söylemeye gerek görmedim”dedim.
İçeri zili can simidi gibi yetişti imdadıma. Son dersler çok çabuk geçti.Ama zor bi gündü.merveyle beraber servise
yürürken sürekli daniel dan bahsediyordu. “meriç anlaya biliyor musun?biz onunla bir elmanın iki yarısı gibi olabiliriz”
“evet neden olmasın “dedim.Sonra tekrar konuşmaya başladı.Merve çok konuşurdu ama sürekli
cevap vermek zorunda değildin.Embe basma tulumba gibi kafanı sallaman yeterdi sana baktığında. Lena ve daniel la asansörde çıkarken kimse konuşmadı.İkiside gergin gözüküyordu.sadece eve girerken iyi akşamlar dedik birbirimize.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
bLood wiTch
Gece Evi Grup Möderatörü
Gece Evi Grup Möderatörü
bLood wiTch


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 05/09/10
Yaş : 29
Nerden : Evimden xD

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 1:09 pm

Yb , yb , yb...!! Çabukk xD
Zöpper olmuş x) SÜperiii sollamış geçmiş xD Yb ne zman =)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampirakademisi.forumdizini.net/
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 1:11 pm

bunlar zaten hazır elimin altıda kankalarda yorum yazsın yb atarım <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_biggrin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
bLood wiTch
Gece Evi Grup Möderatörü
Gece Evi Grup Möderatörü
bLood wiTch


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 05/09/10
Yaş : 29
Nerden : Evimden xD

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 1:13 pm

Ok o zman Very Happy pişt diğerleri çabuk yorum atın xD Yoksa basarım isyanııı xD xD zuhaha zuhaha zuhaha
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampirakademisi.forumdizini.net/
FlameGooN
Co-Admin
Co-Admin
FlameGooN


Mesaj Sayısı : 302
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : Karabük - 200evler - Şirinevler Mah.

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 11:17 pm

Tammm güzel güzel de baska bir tür hikaye yazan yok mu ?? Soru İşareti Soru İşareti Soru İşareti
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kansavascisi.vampire-legend.com
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeÇarş. Eyl. 08, 2010 12:43 pm

yeni hikayeler yazacam normal olanlardan ama biraz üye sayısı artmalı dimi ama <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
FlameGooN
Co-Admin
Co-Admin
FlameGooN


Mesaj Sayısı : 302
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : Karabük - 200evler - Şirinevler Mah.

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeÇarş. Eyl. 08, 2010 8:34 pm

Tabi ki =)) Adminim biliyor ben bayrama gittim cafedeim suan... berk hallet bkm istekleri =DD
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kansavascisi.vampire-legend.com
bLood wiTch
Gece Evi Grup Möderatörü
Gece Evi Grup Möderatörü
bLood wiTch


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 05/09/10
Yaş : 29
Nerden : Evimden xD

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePerş. Eyl. 09, 2010 8:10 pm

Bnm normal olan 2 tne hikayem var ama bnde arya gibi bekletiyorum Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampirakademisi.forumdizini.net/
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : karabük

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePerş. Eyl. 09, 2010 8:54 pm

gzl sitede spr hikayeler olcak Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kansavascisi.vampire-legend.com
FlameGooN
Co-Admin
Co-Admin
FlameGooN


Mesaj Sayısı : 302
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : Karabük - 200evler - Şirinevler Mah.

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePaz Eyl. 12, 2010 4:45 pm

KNK BAK BİZ ŞU MÜZİK İŞİNİ KALLEDSEK YAV DEMİ Adminim =))
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kansavascisi.vampire-legend.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : karabük

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePaz Eyl. 12, 2010 4:49 pm

evet yarndan sonra ugrasmaya baslıyak Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kansavascisi.vampire-legend.com
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 13, 2010 3:50 pm

Admin demiş ki:
gzl sitede spr hikayeler olcak Very Happy
yeni hikayenin tanıtımı uzerinde çalışmaya başladım bile kanka <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : karabük

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimePtsi Eyl. 13, 2010 8:21 pm

o spr kardesm bnde dusunuyorum artık yazmayı ya Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kansavascisi.vampire-legend.com
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeÇarş. Eyl. 15, 2010 5:53 pm

2 AY SONRA
II.BÖLÜM
Karanlığın içinde önümü görmeden ilerliyordum.Sadece iki beden seçebiliyordum ama arkamda kalmışlardı.
Gecede bir çığlık yankılandı.Sesin geldiği yöne doğru ilerlemeye başladım.ilerledikçe etraf aydınlanıyordu.Bir nehrin kenarındaydım.Yerde biri yatıyordu.Uzun şaçlı kabarık elbisesi olan bir kadındı.Ölmüştü.
Kendimi boşlukta düşer gibi hissettim.
Sıçrayarak yataktan kalktım.Sadece bir rüyaydı ama kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu.Son bir aydır sürekli böyle rüyalar görüyordum.Artık kafayı yemeye başlıyordum galiba.
Saate baktım yediye geliyordu . Kalkıp hazırlanmaya başladım.Üzerimi giymem sadece 15 dakika sürmüşdü ve yediye daha 4 dakka vardı.
Kahvemi alıp terasa çıktım.sokak yeni yeni hareketleniyordu.
“Artık açıklamamız gerekiyor”dedi.Lauran ses tonu ciddiydi.
"Zaten bişeyler hissediyor artık söylemeliyiz”dedi lena sesi mutluydu.
Daniel “yakınlarda biri uyanık”dedi.Oda ya bir anda sessizlik hakim oldu.Beni fark edeceklerdi.
Bir iki dakika sonra lauran “akım kayboldu”dedi.Ama konuşmaya devam etmediler.Odama giderken “kim neyi hissediyor?neyi açıklamalılar?diye mırıldandım.
”Abla ne oldu?”.Diclenin sesi beni kendime getirdi.
“Tatlım neden erken uyandın?”
“Abla saat 7:20 bilmem farkında mısın”
“Seni çok bilmiş yürü odana”.Kıkırdayarak odasına koştu.
.....

Öğlen arasına çıktığımızda her zaman ki masama oturdum.Sabah ki duyduklarım beynimde yankılanıyordu.İyi de ben onları nasıl duymuştum?Onlar evdelerdi ve aramızda en az 20 metre vardı.Kendi düşüncelerimle boğuşurken Furkan geldi.
“Hayırdır yalnızsın saz arkadaşlarına ne oldu?”dedim alayla.
“Sende yalnızsın”
“Ne istiyorsun?”dedim sesim sert çıkmıştı.
“Sadece konuşmak”
“Konuş o zaman”.
“Meriç sensiz olmuyor lütfen beni anla”sesi üzgün çıkmıştı ama onunla uğraşamazdım.
”Biz ayrılalı 3 sene oldu ama sen hala bıraktığım yerdesin.Daha dün yanında başka bir kız vardı.Yalan mı?” Sesim sert çıkmıştı.Yumuşatmak isteyende yoktu zaten.

“Onların hepsi bir oyundu.Anlamıyor musun?”diye sordu.
“Hayır anlamıyorum”
“Anne’nin ölümünden ben sorumluymuşum gibi beni terk ettin.Ben bunu nasıl anlayayım”dedi bir anda.
Refleks olarak masadan kalktım.Sandalye geriye düştü.
“Elimden bir kaza çıkmadan git yanımdan”.Baktım onun gitmeye niyeti yok ben dışarı çıktım.Böyle zamanlarda hava almak iyi geliyordu.
Kalbimin atışları hızlandı.Öksürük nöbetleri gelmeye başladı.Gözlerim karardı olduğum yere çöktüm.Nefes alamıyordum.
“Meriç kendine gel .Hadi bak bana”bu daniel dı.Sesini nerde duysam tanırdım.”Konuş benimle”dedi.benden ses çıkmayınca devam etti.”Murat neyi var?”muratda mı buradaydı.
“Astım krizi geliyor” dedi murat.
Sonrasını hatırlamıyorun


Kendime geldiğimde odamdaydım.ayak ucumda lena oturuyordu.
“Nasılsın?”
“iyiyim.en son okulun bahçesindeydim.Beni eve kim getirdi.”
“Sadece kriz gelmiş sonra da bayılmışsın.seni daniel ve murat görmüş bahçede daha sonra da eve getirdik.”
“Tamam hatırladım”dedim yatakdan kalkarken.”Saat kaç bu arada?”
“Dört’ e geliyor”.
Başka bir şey söylemeden aşagı indim.Salonda esma ve Dicle vardı.Dicle koşarak kuçağıma atladı.
“Abla bir daha böyle yapma tamam mı?”gözleri dolmuştu.
“Tamam tatlım yapmam”.Bir süre herkes sustu.
Esma “Size yemek hazırlayayım”diye araya girmese karabulutların dağılacağı yoktu.
“Tamam ama hızlı olmalıyız.Akşam kafeye gidicez”dedi lena.
“Meriç daha yeni kendine geldi.Bu seferlik gelmesin”
“Sorun değil iyiyim ben”dedim.
Mutfağa girdiğimizde lena konuşmaya başladı.
“Düşünebiliyor musun? Bizi de davet ettiler.”
"Sizi zamanla seveceklerini söylemiştim.”
“Ya ne demezsin”dedi kıkırdayarak.Tabi ki davet edeceklerdi.Bu konuyla ilgili kesin talimatım vardı. Esma salondan bağırdı.”Arzu bugün erken gelecekmiş”diye.”Bende “Hıııı hı “dedim gülerek.

....
İçerdekilerin muhabbetinden sıkılmıştım.Sürekli bişeylerle dalga geçiyorlardı.Bende montumu alıp dışarı çıktım.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum.Birinin ayak seslerini duydum.
“Şubat soğunda deniz kenarındasın, bu delilik değil mi sence?”Bu danieldı.
“Belki deliyimdir”.
Daniel’ın çok güzel bir yüzü vardı.Buğday tenli, mavi gözlü, kumraldı.Ama gözleri gri gibi gözüküyordu karanlıkta.Kot pantılon ,t-şört ve onun üzerinede ekoseli bir gömlek giymiş kollarını da dirseklerine kadar kıvırmıştı.Çok yakışıklı ve seksi görünüyordu.Ama bu soğukta bu kıyafetlerle üşüyor olması gereçirdi.Onu ilk defa bu kadar detaylı inceliyordum.
Anlamadığım bir nedenden ötürü güldü.
“Ne oldu?"dedim.Yüzü bir anda ciddileşti.
“Yok bişey.Ne oldu da bu gün kriz geldi.”
“Geleceği varmış gelmiş.”Kendimi zorlayarak gülmeye çalıştım.
“Boşuna uğraşma rol yaptığını anlıyorum”
“Beni tanıyomuşsun gibi konuştun”dedim.Bu defa gerçekden gülmüşdüm.
Yanıma doğu yaklaştı.Onda garip bir çekim vardı.Beni ona doğru çekiyordu.Yüzü yüzüme 5 cm kala durdu.O kadar çok yaklaşmıştı ki nefesi başımı döndürüyordu.
“Meriç senin kim olduğunu biliyorum”.Yine yüzünde o gülümsemesi vardı.
“Kimmişim ben?”dedim gülürek.
"Söyliyeyim mi?"dedi.
"Söyle içinde kalmasın gaz yapar mazallah"dedim gülmüye başladım.
“Meriç Göktürk 4’te ve 5’te yüzme şampiyonu oldun.Daha sonra da tekvandoya ağırlık verdin.Onda da 8’de türkiye şampiyonu oldun.Anne’nin ölümünden sonra hepsini bırakdın.
Baban yedi sene önce iş için almanya’ya gitti.Orada da başka bir kadına aşık oldu.Sen oniki yaşındayken Dicle doğdu.Bir yıl sonrada boşandılar”dedi.
Yüzüme baktı tepkisizliğim hoşuna gitmemişdi.Konuşmaya devam etti.
“Ve en önemlisi de alkanlar şirketler grubunun biricik varisisin.Bunları ailen dışında kimse bilmiyor”durdu.
“Aaaa dur bir de müdür biliyor”dedi gülerek.
“Sen gerçek seni herkesden saklıyorsun kendinden bile”dedi.Sonra da beni öptü.Dudakları soğuk ve sertti.Anlayamadığım bir haz veriyordu insana.En sonunda kendimde ondan uzaklaşacak gücü buldum ve geri çekildim.Gülümsüyordu.


“Burada sırları olan tek kişi ben değilim”dedim.
Gülümsemesi kayboldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeCuma Eyl. 24, 2010 5:29 pm

arkadaşlar seçilmişe burdan devam etmek istiyom yorumlarınızı alayım tüm bölümleri bi andan atıp sonra devam etmek istiyom kaldığım yerden ne dersiniz<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_eek
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
FlameGooN
Co-Admin
Co-Admin
FlameGooN


Mesaj Sayısı : 302
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 31
Nerden : Karabük - 200evler - Şirinevler Mah.

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeCuma Eyl. 24, 2010 6:49 pm

YB isteriz Very Happy:D
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kansavascisi.vampire-legend.com
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeCuma Eyl. 24, 2010 9:10 pm

III.BÖLÜM
Birbirimizin gözlerine bakıyorduk.Ne kadar zaman geçti bilmiyorum.Bildiğim tek şey vardı.Oda bir ömürü onun gözlerine bakarak geçirebilirdim.
“Meriç gitme vakti.”Muratın sesiyle yerimden zıpladım.
“Tamam geliyorum”dedim.
Ona arkamı dönmek o kadar zor geldi ki.Ama yapmalıydım.Ayaklarım bana isyan etmişti.Kıpırdamıyorlardı yerinden.Derin bir nefes aldm murat’ın yanında volvo’ma doğru yürüdüm.

O gecenin üstünden tam bir hafta geçti.Hiç konuşmadık sevgilisi gelmişti iki gün önce onun yanında olmalıydı.”Seni bir kez öptü diye kul kölemi olucağını mı sandın meriç.Tanrı aşkına kendine gel”diye iç sesim meriçe kızıyordu.
İç sesimle kavgamı bölen telefonum oldu.Ekrana bile bakmadan kızağı ittim.
“Alo”dedim kim olduğunu bilmediğimden pot kırmıyayım diye ismiyle hitap etmedim.
“Ahh selam nasılsın?”Bu gökay’ın sesiydi.
“İyi sen nasılsın?”
“Bende iyiyim saol .Aslında ben bugün yanıma gelsene diye aradım.”
“Bilmem şimdi servisi bekliom evdeki duruma bi bakayım ona göre gelirim”dedim.
“Tamam bekliyorum”dedi.Bende kapattım.
Servis bugün çok geç kalmışdı.Okulun kapısına bir araba yanaştı.Bu lauran’ın arabasıydı ama ama içinde alvina –daniel’ın sevgilisi- vardı.
Daniel arabanın ön koltuğuna geçip oturdu.Bana bakıyordu gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyordum.
Lena benden tarafa doğru yürümeye başladı.
“Merhaba”
“Merhaba”dedim.
“Sende bizimle gelsene”dedi incecik sesiyle.
“Yok ben almayayım”
“Neden ama?”
“Servisle gitmek istiyorum”.Sesim çok kaba çıkmıştı.Daniel’ın olduğu arabaya binmektense yağmurda yürümeyi yeğlerdim.
“Tamam o zaman bende seninleyim”.
Arabaya dönüp” ben gelmiyorum “dedi .Sonra da dil çıkardı.
Eve geldiğimizde doğruca odama çıktım.Onların yüzünü görmek istemiyordum.Resmen benimle oynadı o gece, ama görür o gününü.Aslında gökay’ın yanına gidebilirim.”Daha doğrusu kaça bilirim”diye düşüncelerimi düzelttim.
Hem dicle’yi de götürürdüm beraber vakit geçirirdik.
Odasına baktım yoktu.Salona baktım orda da yoktu.Sonra terasa baktım.
“Dicle”
“Arka taraftayım abla”
“Yanıma gel dışarı çıkıcaz”dedim terasda yürürken.
Lena ve daniel’la konuşuyordu.Arka terasın duvarı alçaktı yan terası rahatlıkla görebiliyordum.Daniel ve lavina yan yanalardı. Lena beni görünce gülümsedi.
“Hadi tatlım montunla çizmelerini giy ben beş dakikaya geliyorum”.
Dicle daha gitmeden alvina ateşli bir biçimde daniel’ı öptü.Ne yapmaya çalışıyordu bu kız.Sahipli falan mı diye ima etmeye çalışıyordu.Tanrım…
“Bir dakika daha sabredemediniz mi?”dedim sinirle.Alvina omuz silkti.
“Selam”
“Selam”
“Nereye gidiyorsunuz?”dedi lena tatlı gülümsemesiyle.
“Gökay’ın yanına “
“Bende gelebilirmiyim?”
Alvina lafa girdi.”Lena senin ne işin var orda insanları özeline burnunu sokmaktan vazgeç”
Lena nın gülümsemesi kayboldu.Sende mi öyle düşünüyosun?bakışı attı bana. Lena her zaman gülmeliydi.O ve Dicle bana hala masumiyetin olduğunu anlatıyordu gülümsemelerinde.
“Sorun olmaz gelebilirsin”dedim sadece lena’yı muhatap alarak.
Olduğu yerde heyecanla zıpladı.Sonra da onlara dönüp;”Demek ki herkes sizin gibi değilmiş”dedi.
“Çabuk ol tatlım biz kapıda olucaz”dedim arkamı dönüp yürümeye başladım.
“Vayyy güzel araba “dedi koltuğa otururken.Sadece güldüm.
“Bu ne marka”
“Volvo c 30”dedim.
“Güzel araba baya da hızlıya benziyor”
“Öyledir”
“Peki ehiliyetin varmı?”
“yok”dedim gülerek.
“Peki yha yakalanırsan”
“Buralarda trafik polisi olmaz”
“Bu araba ablanın mı?”
“Hayır benim”hala gülüyordum.
“Bu araba dedemin armağanı”diye araya girdi Dicle.
“Buradaki tüm çocuklar araba kullanmayı bilir ama-“
“ama kimsenin özel arabası yoktur”diye sözlerimi bitirdi lena .Sonra üçümüzde güldük.
“Hele şükür geldik” dedim.Yoksa gülmekten çatlayacaktım.Lena çok komikdi.İşin içine birde dicle’nın boyundan büyük konuşmaları girince iki kat daha komik oluyorlar.
Burası rüya gibi bir yerdi.Denizin hırçın dalgalarının karaya vuruşunu izlemek gibisi yoktu.Senelerdir gelirim buraya her gelişimde de beni aynı şekilde büyülemeye devam ediyor.Huzur veriyordu burası bana, hiçbir yerde bulamadığım huzuru.Hafif hafif yağmur çiselemeye başladı..Hava da toprak kokusu vardı.
“Hadi gelsene”
“Siz girin ben beş dakikaya geliyorum”diye seslendim arkalarından.
Yarım saat kadar denizi seyrettim.Yağmur hızlanmaya başladı.Hava da baya soğudu.Biraz sonra da içeri girdim .
“Sonunda içerinin yolunu bulabildin “dedi Gökay gülerek.İkiside şöminenin yanında dicleyle oynuyorlardı.
“Sıcak kahveniz varsa içebilirim”dedim onların neşesine ortak olarak.
“Sen emret prensesim”dedi Gökay.Lena da gülmeye başladı.Hepimiz ona ne oldu bakışı atınca”Neyyy?”diye sitem etti ama hala gülmeye devam ediyordu.
Bütün akşam boyunca onları izledim.Dicle ile lena iyi anlaşıyordu.Gökay da galiba lena’dan hoşlanmıştı.Saate baktığımda 9’a geliyordu.Zaman burada ne kadar hızlı geçiyordu.
“Hadi toplanın gidiyoruz”demesem burada kalmaya razılar bende kalmak isterdim ama akşam arzu’yla uğraşamazdım.
“Daha erken biraz daha kalın”dedi Gökay sesinde eski neşesi yoktu.
Gökay’ı seviyordum çok iyi bir arkadaştı,abiydi.Bu kafeyi altı sene önce açmıştı.Annem yardım etmişti açmasına o zamanlar dicle’ye hamileydi.Offf gene başlıyordum.Bu düşünceleri hemen zihnimden uzaklaştırdım.
“Hadi yoksa burada kalırsınız”
“Hiç fena olmaz abla yani”dedi montunu giyerken Dicle.
“Eliniz çalışsın çeneniz değil küçük hanım”dedim sonra da ekledim”En kısa zaman da tekrar geliriz .Şimdilik hoşça kal”dedim yürümeye başladım. [left]Yağmur dinmişti ama arkasında fırtına vardı.

Garajda daniel ve alvinayla karşılaştık.
“Ne güzel tekrar karşılaştık”dedi alvina soğuk ses tonuyla.
“İyi akşamlar “diyerek arabadan indim.”Dicle sen eve çık esma evdedir.Bende arkandan geliyorum tatlım.”
Dicle önden koşarak gitti.Bende arkasından yürümeye başladım.
“Meriç dur”dedi alvina çok küstahça söylemişti bu cümleyi.
Ondan tarafa bakmadan yürümeye devam ettim.
Elini omzuma koydu. Arkamda bi gürültü çıktı dönüp baktım.Baktığımda alvina duvarın dibinde yatıyordu.Olduğu yerde doğruldu.
Şaşkınlıkla “Bunu nasıl yaptın”dedi daniel.Cevap vermedim.
Alvina bana bakarak;
“Ama sen sadece bir insansın ama bu nasıl?Nasıl olabilir”dedi.
Burnumu kıvırarak güldüm.”Sadece görünüşde bir insanım”dedim.
Daniel’ın gözleri üstümdeydi.Lena’da hayranlıkla bakıyordu.
Sonra da ekledim.”Sizinde ne olduğunuzu biliyorum”.
Daniel yanıma yaklaştı.Bütün renkler bir anda birbirine girdi.Yine o geceye döndüm. Biri o kadının kalbine hançeri sapladı.Ama bu sefer ölümünü görmüşdüm.Daniel omuzlarımdan tutup sarstı beni.
“Kendine gel.Söyle neyiz biz?” dedi.
Ellerim titriyordu.Konuşa bileceğimden emin değildim.Ama sonunda tüm gücümü toplayıp konuştum.
“Vampir”.Sesim çatlak çıkmışdı.
IV.BÖLÜM Herkes sustu.Çıt cıkmıyordu garajda.Alvina ayağa kalkıp daniel’ın yanına geçti.Bense hala az önce gördüğüm şeyin etkisi altındaydım.
O kadını kim?Neden? öldürmüştü.
Lena usulca yanıma yaklaştı.Gözlerimin içine bakıyordu.
“Yoksa bizden korkuyor musun?”diye sordu.Hayır anlamında kafamı salladım.
“Konuş o zaman”.Bu sefer konuşan danieldi.
Asansöre doğru yürümeye başladım.Kimse beni durdurmaya kalkmadı zaten.Gözyaşlarımı tutamadan ağlamaya başladım asansörde.”Neyim ben pisişik güçleri olan bi ucubemi”.Sakin olmalıydım bi de krizlerle uğraşamazdım şimdi.Bana neler oluyordu.Bütün bunların mantıklı bir açıklaması olmalıydı.
Eve girdiğimde kimse yoktu ortalarda.Bende usulca odama çıktım.Kendimi yatağımın üzerine bıraktım.Tek yaptığım tavanı izlemekti.Bir süre sonrada uyumuş kalmışım zaten.Uyandığımda saat gece 3’e geliyordu.Yatağımdan kalkıp yürümeye başladım.İlk önce evi dolaştım.Azru gene gelmemişti.Hoş gelse şaşardım şimdi sevgilisinin kollarında uyuyordur mışıl mışıl.Üs kata çıktığımda ayaklarım beni annemin odasına gotürmüştü.Aylardır ilk kez geliyordum ama içerde hala annemin kokusu vardı.Oysa 3 senedir kim bilir kaç defa temizledi esma burayı.Annem hep sağ tarafda yatardı bende sol tarafa uzandım.”Korkuyorum anne karanlıktan korkuyorum ama bu senin bildiğin karanlıklardan değil”diye mırıldandım geceye gözyaşlarımı tutamadan.
Gene rüya görüyordum galiba.Çünkü;her şey gerçek olamayacak kadar mükemmeldi.Bi uçurumun kenarındaydım.Çevremde hiç ışık yoktu.Ama denizin karanlık dalgalarının karayı nasıl dövdüğünü duyabiliyordum.Oturduğum kayanın üstünden kalktım.Bi adım atsam karanlık beni yutucaktı.
En sonunda dayanamayıp”Ben kimim? Benden ne istiyorsun?” diye avazım çıktığı kadar haykırdım geceye.
Sesim kayalıklarda yankılandı.Hiç bir şey yoktu koca bir boşluktan başka.
Karanlığın içinden bir ses”geleceğini geçmişte ara” dedi.Aynı oda benim sesim gibi gecede yankılandı.
“Kimsin sen?”diye bağırdım.
“Ben senim sende ben”.Bu da ne demekdi şimdi.”Bi bilmecemiz eksikti” diye geçirdim içimden.
Uyandığımda saat 10’a geliyordu.Allahtan bu gün cumartesi yoksa okulu hiç çekemezdim.Annemin odasından çıkıp kendi odama gittim.Aynaya baktığımda en kazdan farkım yoktu.Kendimi hemen duşa attım.
Ilık bi duş gerçekten iyi gelmişdi.Keşke dün yaşananların hepsi bir rüya olsaydı.Ama lanet olsun ki gerçekti.Biri teras kapısının çamını tıklattı.Perdeyi aralayıp terasa baktım.Bu lena’ydı.Bir dakika dedim açeleyle üstümü giydim.
“Hele şükür yani!bu gün nasılsın?”
“Sence nasıl olmayım?”dedim sinirle.Oda sanki inadınaymış gibi gülüyordu.
“IIII şöyle bir düşünürsem….bence mutlu olmalısın”
“Neden?aaaa dur ben sayayım.Şu anda karşımda bir vampirle konuşuyorum.Abisi , kardeşi hatta belki tüm sülalesi vampir.Oda yetmezmiş gibi pisişik güçleri olan delinin biriyim.Ne kadar çok nedenim var mutlu olmaya demi”dedim sinirle.“Konuşman bitti mi?”
“Hı Hııı”
“İlk başta ben bir yarı vampirim”
“Ne?”dedim bu da nasıl oluyo şimdi.
“İkincisi onlar benim ailem değil.Son olarak da sen bir bendis prensesisin.”
“Sen demin ne dedin?”
“O kadar çok şey söyledim ki hangisi?”
“Bendis nesi?”
“Prensesi”
“hahhh bi bu eksikti.Anasını satayım”
“Ne dedin sen anlamadım”
“Anlamaman daha iyi zaten”
“Neyse alvina gitti bu arada.”
“Banane”
“Daniel’dan hoşlandığını biliyorum kabul et ve o gece seni öperken gördüm.Yalan mı”
“Canı cehenneme”dedim. [left]“Öyle deme ama o da senden hoşlanıyor.Ama belli etmiyor.”

“Sen onu benim külahıma anlat”.

“Türkçedeki deyimlerden nefret ediyorum.Bu yha ne dediğini anlamıyom”dedi lena sinirle.
Bu sefer ben gülmeye başladım.Yatağa oturdum onunda oturması için elimle yatağın üstüne vurdum.

“Bana benimle ilgili bildiğin her şeyi anlat”dedim.
“Aslında bir bilgim yok.Senle ilgili konuları Steiner biliyo”
“O kim?”
“Babam.O aslında bendis’in kralı”.Omzunu açıp bi dövme gösterdi.Hançer figürüydü ama etrafına ışık saçan bişey dölanmıştı.Yılandı galiba.Ay rengindeydi.
“Bu kraliyet ailesindekilerin dövmesidir sadece onlarda bulunur.”
“Sende bir prensessin”dedim.evet anlamında başını salladı.
“Ama krallık tehlikede”
“Neden?”
“Bundan 165 sene önce bi grup vampir isyan etmiş.Bunu duyan kraliçe hemen olayla ilgilenmiş.Herkes ondan çok korkarmış ama çok iyi biriymiş kimseye haksız yere zülüm etmemiş.Onunda senin gibi güçleri varmış.Ama iyi kalpliliği ona pahalıya patlamış sonra neyse ben konuya döneyim.Herkes o vampirlerin ölmesi gerektiğini söylemiş oysa o karşı çıkmış.Daha sonra bu vampirler bir tarikat kurmuşlar.İçlerinden birini seçmeleri gerekmiş kraliçeyi öldürmesi için ama kimse yapamamış.Sonra kraliçenin savaşçılarından birini bulup onun ruhunu drakula adına şeytana satmışlar.Ama zorlaymış.Hal böyle olunca şeytan ona bir sürü güç bahşetmiş.Bunun üzerine o savaşçı kraliçeyi öldürmüş ama hesaplamadıkları bi şey varmış”dedi.Sustu.
“Neymiş o?”dedim azım bir karış açık kalmıştı.
“Kraliçenin laneti ve gücü.Ama kraliçe son nefesini vermeden önce laneti serbest bırakmış.Bunun üzerine savaşçı ne bu dünya da nede diğerinde hiçbir zaman huzur bulumayacakmış.”
“iyi de ben ne alakayım onu anlamdın burada”
“Çünkü; senin de özel güçlerin var.Hem şavaşçıya söylediği lanetde senden bahsediyor.”
“Benden nasıl bahsediyor?”dedim ama şok olmuştum neydi bütün bunlar.
“Güneşin karanlığa armağanı olarak”dedi.
V.BÖLÜM

Güneşinkaranlığa armağanı mı?Bu da ne böyle.Tüm hayatım boyunca bilmecelerden nefret etmişimdir.Şimdiyse çevremdekilerin iki lafından biri bilmece.
“Devamını duymak istemiyoru.”dedim ayağa kalkarak.
“Sen bilirsin eğer öğrenmek istersen ben buradayım”dedi.
“Hıı hııı”.Saat öğlen 12’ye geliyordu.
“Hadi gel bişeyler yiyelim”dedim.
“Evdekiler benim burada olduğumu bilmiyor”.
“Sorun değil.hadi.”
Yanımda yürümeye başladı.Salona yaklaştığımızda çizgi film sesleri geliyordu.Dicle her zaman ki gibi tom ve jery’i izliyordu.Esma da pc de bişeylere bakıyodu.
“Biz geldik.”dedim yoksa ruhları bile duymicaktı burada olduğumuzu.
Esma dönüp bana baktı.”siz derken?” bakışı atıyodu.Sonra arkamda lena’yı gördü.
“merhaba”dedi esma galiba lena ne zaman geldi diye düşünüyodu.
“Selam”dedim sonra da ekledim”ben kendime bi tost yapıcam bişey isteyen var mı?”.
Ses çıkmadığına göre kimse bişey istemiyodu.Ben mutfağa geçerken lena da arkamdan geldi.Ben tost hazırlamaya çalışırken beni izliyordu hiç konuşmadan.Benimde sessizlikten şikayetçi olduğum yoktu zaten.
“Sen ne biçim bi kızsın yha?”dedi bi anda.
“Ne biçim derken?”
“Günümüzde vampir filmleri kitapları moda.Hele de alacakaranlıkdan sonra tüm genç kızlar vampir bi sevgilinin ve vampir yaşamanın hayalini kuruyo.Oysa sen hiçbir şey olmamış ,yaşanmamış gibi olsun istiyorsun.Prensessin diyorum-hah bi bu eksikti anasını satayım-diyosun.Sana da normal geliyo mu?”.kaşıyla beni işaret etti.
“ben o kızlardan değilim”dedim. [left] "Bende onu diyorum yha”dedi. “Şöyle diyeyim ben bella kadar ezik biri değilim.Tüm hayatı boyunca silik biri olarak yaşamış.Sonra şansı yaver gidiyo.Yeni taşındığı yerde birine aşık oluyor sonra onun bir vampir olduğunu öğreniyor.Dur ya da yanlış oldu ilk önce öğreniyo sonra aşık oluyor.Ben de olsam onun yerinde kaçırmazdım bu fırsatı .Önüne hayatı boyunca çıkabilecek en iyi şans çıkıyor kaçırması salaklık olurdu.Edward yerine jacob u seçse tüm hayatı boyunca küçük bi kulübe de kurt adam akrabalarına yemek yetiştirmek zorunda kalacak zayıf ve ölümlü olmasıda cabası.Oysa cullenlar zengin güçlü ölümsüz anlıcan bulunmicak nimet bella için yalan mı?”.
“Konumuz bella değil”dedi sinirle.
“Onu bu işe karıştıran sensin”dedim.
“Tamam sustum yorum yok”.
Sonra salona geçip televizyon izledik hep beraber.
Bugün lena’nın anlattıklarını düşünüyordum evirip çevirip kafamda.ama işler arap şaçına dönünce düşünmeyi bıraktım.Biri odamın kapısına doğru yaklaştı.Büyük ihtimalle esma’ydı.Dicle olsa ortalığı yıkardı.İki saniye sonra kapıyı tıklattı esma.
“Gel esma”.
“Uyumadığına sevindim.markete gidilçekte sen mi gidersin ben mi?diye sorucaktım.”Saate baktım 6’ya geliyordu.
“Hava kararmış ben giderim arabayla sen listeyi ver yeter canım”
“Tamam sen bi saate gelirsin bende yavaştan sofrayı kurmaya başlarım”dedi gülümseyerek.
“Ben hazırlanıp hemen inerim aşağı.”

Bu gün hiç dışarı çıkmamıştım.Hemen hazırlanıp aşağı koştum içimde garip bir kıpırtı vardı.Portmantodan montumla listeyi alıp asansöre koştum.Arabama binip markete doğru yol aldım.Fazla bir şey yoktu listede ama ben gene de tüm marketi dolaştım.En son durağım kitap bölümüydü.Uzun zamndır kitap okumuyordum.Okumayada vaktim olduğuda söylenemez diye neyse.
Bir sürü kitap vardı ama çoğunu okumuştum. [left] Daha sonra bir kitap dikkatimi çekti.”Uğultulu tepeler”dünya klasiklerindendi galiba.İsmini dumuştum.İntikam üzerine yazılmıştı.
“Güzel kitaptır”dedi biri kulağımın yanında bende korkudan yerimden zıpladım.
Kafamı çevirdiğimde daniel’ı gördüm.
“Ne var ?”dedim sinirle oysa o gülüyordu.
“Hiç markete gelmiştim bir şeyler almak için.”
“Sizin insan gıdaları tükettiğinizi bilmiyodum.Yani siz direk insanları yiyorsunuz diye biliyordum.”
“Biz insan öldürmüyoruz”dedi sinirle.Şimdi gülme sırası bendeydi.
Bende elimde ki kitabı sepete atıp omuz silktip kasaya doğru yürüdüm.Allahtan sıra yoktu da hemen arabama gittim.
Ama garaja girdiğimde beni bekliyordu.
“Ne istiyorsun?”
“Konuşmak”
“seninle konuşacak bir şeyim yok”
“Meriç lütfen!”dedi.
Duymamış gibi asansöre yürüdüm.
“Meriç bilyorum seninle oynadığımı düşünüyorsun ama öyle bişey yok seninle tanıştıktan sonra her şey değişti.Onu sevmiyordum zaten .”
Sinirle baktım gözlerini gerçekleri söylüyor gibi gözüküyordü ama yalandı.
“Ayyyy bi de seymiyormuş.Demek ki o seviyor ki ta amerikadan kalkıp buraya gelmiş.Onunla sadece takılıyordun belki .Bende inanırsam sana o yokken ben ,ben yokken o olucak .Ne güzel demi ama ben bunlara kanmam başka-“
Ben daha sözlerimi bitiremeden öpmeye başladı gene.Bu sefer karşı koymadım ama başım dönüyor midemde kelebekler uçuyordu.Bunlar benim yabancı olduğum duyğulardı.Bedenimi iyice kendine yaklaştırdı.Şehvetle tutkuyla öpüyordu.Kim bilir kaç kızı kandırdı böyle.
Bir anda durdu.Etrafı kolaçan etti.Bende fırsattan istifa de edip kendimi ondan uzaklaştırdım.Kim olduğunu bilmiyordum ama biri ismimi söyledi.
“Meriç"
VI.BÖLÜM

Sesin geldiği yöne döndüm.Annemin senelerdir arkadaşı olan nellydi.Onu en son iki yıl önce görmüştüm.İtalya da yaşıyordu.Şaşkınlıkla baktım yüzüne.



“Mehaba tatlım ben geldim”diyerek boynuma sarıldı.

“Hoş geldin nelly”dedim ama hala şaşkındım.İki hafta önce konuşmuştuk ve bu zamanlarda maldivlerde olacaktı.

“Hoş bulduk tatlım nasılsın?Bu delikanlı kim” diye sordu.Daniel da sırıtarak lafa karıştı.

“Merhaba ben daniel erkek arkadaşıyım”dedi gıcık.

“Sadece arkadaşım” diye hemen savunmaya geçtim ama pek inanmışa benzemiyordu.Kesin bizi görmüştü.Yüzümün yandığını hessettim galiba kızarıyordum.

İkiside anlamış gibi gülmeye başladılar.



5 gün sonra

Okuldan çıkıp eve geldiğimde herkes evdeydi.Arzu da dahildi buna.Nelly bu gün istanbula geçiyordu.Salonda herkesi selamlayıp üstümü değiştirmek için odama çıktım.

Sadece 10 dakika sonra tekrar salondaydım.

“Havalimanına ben bırakayım mı seni?”diye sordu pek istediği söylenemezdi açıkcası.Nelly 5 gündür bizdeydi ama o sadece 2 gündür evdeydi.

“Çok saol güzelim ama beni meriç bırakacak”diyerek arzu’ya cevap verdi.Bende evet diyerek onayladım. Sonrada saate bakıp”Biz artık kalkalım” dedi.Dicle’nin gülüşünün kaybolduğunu görünce devam etti.”Merak etme doğum gününde burada olucam sadece 12 gün sonra tekrar buradayım.”

“Tamam ben hazırım çıkalım”diyerek oturduğum koltuktan kalktım.



Arabayla giderken ikimizde konuşmadık.Cd çalara her zaman dinlediğim cd’yi koymuştum.En çok sevdiğim şarkı çıkınca mırıldanarak eşlik etmeye başladım.



“Bu kimin şarkısı?”diye sordu.

“Cem Karaca’nın şarkısıdır * Bence şimdi sende herkes gibisin*”

“Şarkı güzelmiş sözleri çok anlamlı”dedi.

“Evet öyledir”dedim.Sonrada gülümseyerek ekledim” Nazım Hikmet’in kaleminden”.



“O şairi biliyorum.Gerçekten harika şiirleri var”

“Nerden biliyorsun?”diye sordum şaşırmıştım.

“Annen çok severdi onun şiirlerini,defterinden birinde şu şiir yazıyordu hatta.*Sevdiğin müddetçe ve sevebildiğin kadar ,sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe ve verebildiğin kadar gençsin.*Aslında birkaç tane daha biliyordum ama şimdi aklımda değil.”

“Bana bu kadarı bile yetti”dedim.Çok farklı bir duyguydu.Bi ingilizle nazım hikmetin şiirleri ile ilgili sohbet etmek.



“Neyse bunları boşver.Hadi gel bi kafeye oturalım seninle konuşacaklarım var”dedi konturolden geçerken.

“Tamam olur”dedim.Ne konuşacaktı ki.

Kafeye oturduğumuzda ikimizede kahve söyledi.

“Meriç özel hayatına karışmak istemem ama daniel’i ne zamandır arkadaşsınız?”

“İki aydır sadece arkadaşız”

“Peki onu yeterince tanıyormusun?”

“Hayır”

“Ama ondan hoşlanıyorsun belki de daha fazlası”dedi.Soru sormamıştı.

“Onu sevmiyorum ama hoş çocuk”dedim

“Yapma meriç onun seni nasıl değiştirdiğini gördüm.Ayna da hiç kendine dikkatli baktın mı?Gözlerin parlıyor daha bi mutlusun.Senin yanında kaldığım günler boyunca seni inceledim.Onu görünce nasıl heyecanlandığını gördüm.”

“İki yıl da bi görüşüyoruz sana öyle gelmiştir.”

“Tamam öyle olsun”dedi.Sonra biraz çantasını karıştırıp bir defter çıkarıp önüme koydu.

“Bu ne?”dedim.

“Annenin günlüklerinden biri eski eşyalarımın arasında buldum karışmış galiba, bende sana getirdim.”

“Teşekkür ederim “

“Sana bir sır vereyim mi?”dedi.Sadece başımı sallamakla yetindim.

“Unutma geçmişi olmayanın geleceği de olmaz”dedi.Sonra da göz kırptı.

Sonradan sadece dedikodu yaptık.Uçak saati geldiğinde biletini onaylatıp bekleme tarafına geçti.Bende eve gitmek için yola çıktım.

Sürekli son olanları düşünüyordum.Sonra “geçmişi olmayanın geleceği olmaz”diye mırıldandım.

Arabamı iskele tarafına doğru sürdüm. Biraz hava aldıktan sonra tekrar arabaya bindim.Madem biri benimle oyun oynuyordu.Bende oyunu onun kurallarına göre oynarım.Torpido gözünde eski not defterimi ve bi kalem bulup yazmaya başladım.

**Vampir **Savaşçı **Prenses **Günlük

**Bendis impartorluğu

**Güneşin karanlığa armağanı

**Geleceğini geçmişte ara

**Geçmişi olmayanın geleceğide olmaz

Biraz düşündükten sonra kafama dank etti.Hemen günlüğü acıp karıştırmaya başladım.Başlarda pek bir şey yoktu benim aradığımla ilgili.

Sonlara doğru geldiğimde annem bi şeyler yazmış.Günlük annemin üniversite son yıllarından bahsediyordu.

“Yarın dönüşü olmayan bir yola giriyorum.Benim karar vermem gerekiyor ama karar yıllar önce verilmiş.***Meleğim bu verdiğim karar için beni affet***

Yazıyordu hemen bir sonra ki sayfayı çevirdim…

VII.BÖLÜM

[/i]Diğer sayfa anlamadığım bir dilde yazılmıştı.Yaklaşık 4 sayfa böyleydi.Sonra tekrar Türkçe yazmaya başlamıştı ama o günle ilgli hiç bahsetmemişti.Sürekli babamdan ve Birbirlerini ne kadar çok sevdiklerinden bahsediyordu.Offfff yha o gün ne olmuştu?Karar neydi? Gözüm bir anda saate kaydı.Saat 23:30 du.Arabanın camı klimadan dolayı buğulanmıştı.Elimle camı silip dışarı baktığımda yağmur başlamıştı.Arabanın içinde telefonumu aradım ama bulamadım.Bu günde telefonla hiç işim olmamıştı. Kesin evde unutmuşumdur diye geçirdim içimden.Sonra arabayı çalıştırıp yola koyuldum.Yağmur başlayınca etraf daha da ıssızlaşmıştı.Etrafımdaki sesizliği bozmak için radyo’yu açtım.

Radyo bir anda zarıldamaya başladı.”Hahh bi bu eksikti” diyerek frakansıyla oynamaya başladım ama pek bişey değişmiyordu.

Kafamı kaldırdığımda biri önüme çiktı bende ona çarptım.

“Lanet olsun yha bi bu eksikti”dedim.Tam arabayı kenara çekmeyi düşünürken yanımda bi gölge belirdi.

“Durma devam et”dedi.Yüzünü seçemiyordum ama kadın sesiydi.O sese hemen güvenmiştim.Ne varsa yüklendim gaza .Hiç bu kadar hız yapmamıştım bu arabada. Gerçekten isminin hakkını veriyordu.İsmini dedem koymuştu.RÜZGAR.Dedem biraz eski kafalıydı hep isim koyardı arabalarına bende rüzgar diye hitap ederdim volvo’ma

Ordan uzaklaşınca radyo eski haline geldi.İçimde bir huzursuzluk vardı.Ama durmam gerekiyordu.Çünkü;petrole uğramam gerekiyordu.Benzin az kalmıştı.Önüme çıkan ilk petrole girdim.Hayat normal görünüyordu ama onlar için öyleydi.

“Buyrun efendim”dedi görevlinin biri.

“Depoyu fulleyin lütfen”

“Tamam efendim “diyerek arabanın arka tarafına doğru yürüdü.Bende su almak için arabadan indim.

İçeri girdiğimde içeceklerin olduğu yöne yöneldim.Su almak için girmiştim ama kolaya daha çok ihtiyacım vardı sakinleşmek için.Kasaya doğru yürümeye başladığımda lacivert kapşonlu adamın biri bana bakıyordu.Bende ona bakmaya başlayınca kafasını çevirdi.Öyle olunca yüzünü göremedim.Ama kasiyere parayı uzatırken bileğindeki dövmeyi gördüm .Karışık bi biçimdeydi ama örümcek deseni vardı üzerinde.

Sonra arkasına bakmadan gitti.Bende onun arkasından parayı ödeyip çıktım.Arabaya binmeden önce ön kaportaya baktım çizik bile yoktu.Sert bir rüzgar esti ,sanki birinin nefesini boynumda hissetmiştim.

Garajın kapısı açıp arabayı park edip asansöre bindim saat geceyarısını çoktan geçmişti.

Eve girdiğimde arzu tv izliyordu.Ama kesin kavga etmek için beni bekliyordu.Bende en iyisi direk odama çıkayım diye düşündüm.Ama geç kalmıştım.

“Oooo meriç hanım evin yolunu bulabildiğinize sevindim”dedi gülerek.Sonrada ekledi”Saat kaç oldu nerdeydin sen”diye sesi gayet ciddiydi.

“Sana hesap vermek zorunda değilim”diyerek merdivenleri çıkmaya başladım.

“Ne o sevgilinin yatağından mı kalkıp geldin.Belki de dört yola çıkmışsındır.Ayy çok özür dilerim sen daniel’ı kafeslemeye çalışıyordun de mi?”dedi.Son cümlesi sabrımı taşırmıştı artık.

“Sen eve gelmediğin gecelerde dört yolda takılıyorsun galiba”diyerek onun karşısına geçtim.

“Benim nerde olduğumu biliyorsunuz”.

“Senin nerde olduğun belli ama sevgilim diye koluna taktığın şerefsizin nerde olduğu belli değil buna ne diyeceksin”

“Boşuna kurtulmak için başkasına çamur atma”.

“Kim bilir şimdi gitsen hangi kızın koynunda bulursun onu.Şuna bak leş gibi bira kokuyorsun.Sana gerçekten acıyorum biliyor musun?”dedim.Ama ağzımdan ilk çıktığı anda kendime lanet ettim.

“Seni küstah “dedi sonrada tokat atmak için elini kaldırdı.

Elini yakalayıp büktüm zaten fazla güç sarf etmeme gerek kalmadı.Çok zayıf ve güçsüzdü.Bende onu çekiştirerek banyoya götürdüp ılık suyun altına soktum kendine gelsindiye.

Arzu çoktan uyumuştu.Bende odama geçtim kendimi yatağa bıraktım.Geceliğimi giymek için tekrar kalktım ama daha üstümü bile değiştirmeye fırsat bulumadan biri terasın kapısını tıklattı bende” gel” dedim lenadır diye.

“Merhaba”bu daniel’ın sesiydi.

“Ne işin var burada?”

“Seninle konuşmak istiyorum istersen üstüne bişey al terasda konuşalım”dedi ama sesinde hiç bi kötü niyet yoktu.

“Tamam konuşalım”

Terasa çıktım beni bekliyordu holün orda.Yağmur çoktan dinmişti.Bir süre ikimizde konuşmadık geceyi izledik sadece.Sessizliği bozan o oldu.

“Canını sıkan bi şey mi oldu?”

“neden böyle bir şey sorma gereği duydun?”

“Çünkü enkaz yığını gibi görünüyorsun”

“Pek iyi şeyler olduğunu söyleyemem”

“Arzuylamı ilgili”.

“O sadece küçük bi sorun diğerlerinin yanında.”

“Bana anlatabilirsin eğer istersen” .Sonra tekrar sustuk tek ses holün üstüne düşen yağmur damlalarıydı.

“Ben ne istiyorum biliyormusun.Annemi istiyorum ama kimse onu geri getiremez anladın mı benim güçlerim bile-“daha sözlerimi bitiremeden hıçkırıklar bogazıma yumru gibi düğümlendi.Gözyaşlarım durmadan akıyordu.

“Sen daha güçlerinin sınırını bile bilmiyorsun.Ama sana şunu söyleyeyim annen insan gibi yaşadı insan gibi öldü.Bu onun isteğiydi”diyerek beni teselli etmek için kucakladı.Bedeni bir anda gerildi bunun ne demek olduğunu anlıyordum artık.Bişeyler ters gidiyordu.

“Ne oldu”dedim ve yüzünü görebilecek şekilde uzaklaştım.

“Meriç bu gün etrafında garip davranan birini gördün mü?”

“Ne oldu?”diyerek sorusumu tekrar ettim.

“Üstünde yabancı bir vampir kokusu var”dedi sözleri kendi ağzından duyunca iyice gerildi.Dışlerini sıkıyordu.Bir anda söylediklerinin ne demek olduğunu anladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
**vahşi violet**
Alacakaranlık Grup Moderatörü
Alacakaranlık Grup Moderatörü
**vahşi violet**


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 04/09/10
Yaş : 29
Nerden : antalya

<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Empty
MesajKonu: Geri: <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>   <<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>> Icon_minitimeCuma Eyl. 24, 2010 9:28 pm

VIII.bölüm:İz Sürücü

Yabancı bi vampir burnumun dibini kadar mı gelmiş.Beynimde şimşekler çakıyordu.

“Hadi kalk bize gidiyoruz.Lauranında bilmesi gerek bunları”diyerek kucağını aldı beni.O kadar hızlı hareket ediyorduk ki başım döndü bir anda.Sanki uçuyormuşuz gibi bi his veriyordu.Ama sadece 2 saniye sürdü.Sonra beni yere bıraktı.Elimi çekmeye çalıştım elinden ama bırakmıyordu sanki beni ondan çalacaklarmış gibi sıkıyordu.

Eve girdiğimizde lena oturmuş film izliyordu.Bizi el ele görünce gülümsedi ama yüzümüze baktığında bişeylerin ters gittiğini anladı.

“Ne oldu?”sesi çok endişeliydi.

“Meriç’in üstünde vampir kokusu var yabancı birinin” bedeni tekrar taş gibi sertleşti.

İki saniye sonra lauran geldi.Yüzü kireç gibiydi.

“Tesadüf olabilir”dedi.

“Ne tesadüfü adam dibine kadar girmiş belki de onu-“cümlesini bitiremeden sustu.Belki duymak istemiyordu söyleyeceklerini.

Ben geçip koltuğa oturdum.Onlar konuşuyorlardı ama duymak istemiyordum.Lauran yanıma gelip çöktü.

“Bu gece ne oldu bize anlat”dedi. Ama konuşamıyordum ki konuşacak olsam ne kadarını anlatmalıydım.Bende günlük kısmını atlayarak başladım işe.İçimden bi ses en doğrusu bu diyordu.

“Nelly’i havalimanına bıraktım.Dönüşte her zaman gittiğim iskeleye uğradım.Arabada uyuya kalmışım.Uyandığımda gece yarısına geliyordu saat.Bende arabayı çalıştırdım iskeleye iki yol gidiyor ben hep orman yolunu kullanırım.Dönüşte radyo bozuldu ben onu kurcalamaya başladım.Kafamı kaldırdığımda biri önüme çıktı.Bende çarptım”dedim sustum.

“Daha sonra ne oldu?”dedi lena.

“Arabayı durdurup bakmayı düşündüm ama durmadım.Ana yola çıktığımda petrole uğradım benzin almak için.Sonra birinin bana baktığını hissetim etrafıma bakındım.Adam bana bakıyordu ama kapşondan yüzünü göremedim.Sonra da çıkıp gitti”diyerek bitirdim konuşmamı.

Lauran hemen birini aradı.O kadar hızlı konuşuyordu ki çoğu dediğini anlamadım.Sonra sesi yavaşladı.

“Başka kimin haberi var ondan?”

“-----“

“Bileğinde örümcek dövmesi vardı”dedim bir anda istem dışı olarak.Üçüde bana bakmaya başladı.Başta daniel olmak üzere hepsi taş kesildi.

“İz sürücü !“diye mırıldandı lena.

“O ne demek?”dedim .Hepsi put gibi kaldığına göre pek iyi bir şey değildi galiba.

“Lord tarafından birini bulmak için gönderilen vampir”

Daniel “Onun buraya gelmesinin tesadüf olmadığını söylemiştim”diye bağırdı. Lord benim için birini göndermişse biliyordur her şeyi ,eğer öyleyse artık bu yolun dönüşü yok demektir. “Beni biliyor o zaman”.

Cevap laurandan geldi.”Sanmıyorum”

“Neden?”dedim

“Bir çeşit savunma var sende kendini normal bir insan gibi göstere biliyorsun.Kalkan da diye biliriz”

“Ama siz biliyordunuz”dedim .Onlar beni bulabiliyorlarsa diğerleride bulabilirler.

“Yaklaşık iki senedir seni izliyoruz.Ama tam emin olamadığımız için seni daha yakından tanımak için buraya taşındık.Üstelik buraya senin için geldiğimizi sadece bilmesi gerekenler biliyor”diyerek sözlerini noktaladı.

“Çok geç oldu ben gideyim” diye ayağa kalktım.Kapıya doğru yönelmiştim ama daniel’in sesi beni durdurdu.

“Anahtarın varmı da kapıdan girmeyi düşünüyorsun?”diyerek kahkaha attı.

“Offff kafamı kaldı bende”dedim.Kahkahası daha da büyüdü.

Terasdan tarafa doğru yürümeye başladım.Uykusuzluktan gözlerim kapanıyordu.

Terasa çıktığımda koşarak gelip kuçağına aldı beni.O kadar hızlı hareket ediyordu ki iyice sersemledim.Zaten kafam 1 milyondu şimdi daha da beter bi hal aldı.Yere bıraktığında ayakta duramıyordum.Oda gülümsüyordu.

“İyi geceler prensesim”diyerek odamdan çıkıp gitti.

Bende arkasında “iyi geceler”diye fısıldadım.

Derin bir uyku kollarını açmış beni bekliyordu bende hiç itiraz etmedim.Zor bi gün beni bekliyordu…

Gözlerimi açtığım da dün yaşananlar gerçek miydi? Diye düşünürken buldum kendimi.Mantığım ne kadar inkar etse de bütün herşey gerçekti. Ne yazık ki!!!Saata baktığımda 10’a geliyordu.Yatağımdan kalkıp mutfağa doğru yürümeye başladım.Sert ve şekersiz bi nescafe beni kendime getirmeye yeterdi.

Evde kimse yoktu.Çünkü; bu gün cumaydı.Herkes işinde okulundaydı ben hariç.

Bi anda arzu’ya söylediklerim aklıma geldi.

“Tutamadın gene dilini”diye kendime söylendim.

Onları Salı günü görmüştüm.Yemeğe çıkmıştık onlarda bizim girdiğimiz restoran da otuluyorlardı.Esma selim’i tanıyordu bende o fark etmesin diye uzak bi masaya götürmüşdüm bizimkileri .Esma da fark etmedi zaten mutlulukdan kör olmuştu gözleri.

Kızla çok samimiydiler.Öpüşüyorlar, elele tutuşup selim ona iltifatlar yağdırıyordu.Bizden önce kalktılar ben de lavoboya diye masadan kalkıp peşlerine takıldım.Otoparka girdiklerinde kıza daha da yapışmıştı.Bu işin sonu nerde biter tahmin edebiliyordum.Iyyyyk!

Tam emin değildim ama arabasını görünce emin oldum onun selim olduğuna.Çünkü;bir kez görmüşdüm ama unutmak mümkün değildi o iğrenç yüzü.Tamam kabul ediyorum çok yakışıklı altında da son model spor arabası da var ama beni rahatsız eden bir şey var onda .Beni fark ettiklerinde telefonda kavga ediyormuş gibi yapmıştım.Onlarda önemsememişlerdi.Çok meşgullardı kendileri.

“İnşallah Arzu söylediklerimi hatırlamaz” diye kendi kendime konuşup koca bi iç çektim.

Bu iç gevezeliğime hemen bi son verdim.Şu anda arzu ile ilgilenemezdim.Öncelik günlüklerdeydi.

Annemin odasında her yere baktım ama en ufak bi iz bile yoktu.

İstem dışı olarak yürümeye başladım.Ebevenyn banyosuna giden küçük koridora girdim.

Beynimin içinde bişeyler uğuldamaya başladı.Zaman geçtikçe daha da arttı.Gözümün önünde kesik kesik kareler belirmeye başladı.Ama çok bulanıklardı.Onlardan kurtulmaya çalışıyordum ama olmuyordu.Zaman geçtikçe daha da dayanılmaz bi hal alıyordu uğultular.

Beliren karelere odaklanmaya çalıştım.İlk başta hiç fark yoktu ama sonralıktan netleşiyorlardı.Acı hala vardı.Ama dayanmalıydım.Biri bu oda da bişey saklıyordu.Kim olduğunu göremedim ama şu anda durduğum yerdeydi.

Kendime geldiğimde uyuşmuş gibiydim.Gözlerim acıyor ,yanıyordu.Fayansların üstünde elimi gezdirmeye başladım.Fayansın biri yerinden oynadı.Bastırıncada açıldı.Küçük bi delik açıldı 10 cm genişliğinde.Elimi boşlukda gezdirmeye başladım.Bişeyler elimi kesiyordu.Kesilen yerlere sanki tuz basıyomuşçasına yanıyordu.Baya derin bi delikti.Ama vazgeçemezdim ne var bulmalıydım.

Acıyı görmezden gelmeye çalışıyordum ama olmuyordu.En sonunda elime bişey takıldı.Almaya çalışıyordum ama kayıyordu.Biraz uğraşamam gerekti onu çıkarmam için.

Kutuyu aldığımda kolum omzuma kadar kanıyordu.Tam kendimi toplamış kalkıyordum ki arkamda birinin sesini duydum.

“Ne yapıyorsun öyle?”

IX.BÖLÜM:Kutu

Arkamı döndüğümde arzu bana soran gözlerle bakıyordu.Etrafı kolaçan etmek için gözlerimi arzudan ayırdım.Oda da hiç bi anormallik yoktu.Koluma baktım hala acıyordu ama kan lekesi yoktu.Kendimi zorlayarak gülmeye çalıştım.

“Hiççç”dedim.

“Annemin günlüklerine bakıyosan burada değil.Boşuna uğraşma bulamazsın”dedi gülerek ama ses tonu hala ciddiydi.

“Sen nerden biliyosun?”dedim şaşırmıştım.Arzu hayatta böyle şeylerden hoşlanmazdı ki.

“Annem söylemişti.Yalı da bir yerdeymiş hepsi.”

“Tamam itiraf ediyorum.Onlara bakıyordum”dedim teslim olmuş gibi ellerimi havaya kaldırarak.

“Ha şöyle yola gel bakam”dedi saçlarını savurarak odadan çıktı.

Odama geldiğimde kutu yatağın üstündeydi.İyi de nasıl gelmişti buraya .Alıp kurcalamaya başladım ama şifre koyulmuştu kutuya.Neyse ki günlüklerin nerde olduğunu biliyordum.Aslında bugün gidebilirdim yarın hafta sonuydu nasıl olsa.Hemen bi hava yolu şirketini aradım.Biletim tamamdı.Dedemlerede haber verip, küçük valizimi çıkardım.İçine birkaç kıyafet tıkıştırıp hazırlanmaya başladım.Kutuyuda alıp vailizin içine attım.Hızlı olmalıyıdım yoksa geç kalacaktım.Çizmelerimi giyerken bi yandanda arzu’ya laf yetiştiriyordum.

“Pazar akşamı dönerim hoşçakalın”diyerek arabaya koştum.

Sonunda istanbul’a gelmiştim.Hemen valizimi alıp gelen yolcu kapısı kapısına doğru yürüdüm.Tam kapıdan çıkarken biri bana çarptı.Dengemi kaybedip düştüm.

“Önüne baksana be körmüsün?”dedim.

“Bilmem ama sizinde pek dikkatli olduğunuz söylenemez”dedi.Gelip kalkmam için yardım edeceğine bi de laf yetiştiriyordu.

“Ukala şey ne olacak “diye bağırdım arkasından.

Kapıya çıktığımda biri yanıma geldi.

“Merhaba efendim ben serdar sizi eve götürmem için şirketten gönderdiler beni”dedi adamın ama podyumdan fırlamış gibi bi hali vardı.

“Tamam gidelim o zaman”dedim oda elimdeki valizi alıp bagaja koydu.

Eve geldiğimizde saat 5’e geliyordu.İstanbul’un trafiği tam bi işkendeydi.Sofra kurulmuş beni bekliyorlardı.

“Canım torunum benim”diyerek boynuma sarıldı büyük annem.

“Latife hanım bana da biraz birakın”diye sitem ediyordu dedem.Sonra da ekledi”keske arzu ile Dicle de gelseydi sevincimiz yarım kalmazdı”dedi.

“Dede daha 3 hafta önce buradaydık sömestır tatilinde”

“Neyse bey torunum acıkmıştır yemek yiyelim”dedi büyük annem sonrada masaya geçtik.

Bütün akşam boyunca bizinkilerden bahsettik.Yalıdaki herkes etrafımda pervane olyordu.Daha sonra izin alıp odaya çıktım.Yorgunluktan ölüyodum resmen.Valizden kutuyu çıkarıp tekrar kurcalamaya başladım.Dört haneliydi şifre.

Aklıma gelen her şeyi denedim ama tutmuyordu.

En sonunda annemin hayatındaki en önemli 4 şeyin başharflerni yazdım ama bi tane eksik vardı.

“Hayy salak kafam tabi ki de babam olacak o adam”diye kendi kendime söylendim.Annemin hayatına ilk Demir-babam olur kendisi maalesef-Sonra arzu ,en sonda Dicle girdi hayatına.Telefonun tuşlarında numaralarına baktım.

“Evet”tahminim doğru çıkmıştı.

Kutu açtım.İçindeki şey karşısında nutkum tutuldu.

X.Bölüm:İhanet(Arzu)

İçimde hep bi şüphe vardı.Eğer meriç’in dedikleri doğruysa ki genellikle doğru çıkardı.Kesin bi kanıya varmalıyım artık diye düşündüm.Telefonu alıp selim’in numarasını çevirdim.

“Sevgilim!”diyerek açtı telefonu.

“Selam hayatım sana çok kötü bi haberim var”dedim ses tonumu üzgün tutmaya çalışıyordum.Pek çabalamam da gerekmiyordu zaten.

“Neymiş o kötü haber aşkım”

“Meriç istanbul’a gitti.Benimde bu akşam evde olmam gerekiyor.Sana gelemicem”.

“Canın saolsun aşkım sen takma kafana bende arkadaşlarla maç izlerim artık”

“İyi hayatım şimdi kapatmam gerek son görüşürüz”dedim kapattım.

Televizyon izliyordum ama dakikalar kaplumbağa hızında ilerliyordu.Bende yemek hazırlamaya karar verdim.

Saat gece yarısına geliyordu.Evde herkes uyumuştu.Koltuktan kalkıp kapıya doğru yürümeye başladım.

Ayaklarım geri geri gidiyordu ama gerçekleri öğrenmeliydim artık zamanı çoktan gelmişti.Arabadan indim apartmana doğru yürümeye başladım.Arabası park halindeydi.Ama evin ışıkları yanmıyordu.

Asansörü kullanmadım .Olabildiğince geçiktirmek istiyordum o anı.Yavaş yavaş 5. Kata çıktım.Asansörü çağırıp usulca kapıyı açtım.Evin yedek anahtarı bendeydi.Kendi elleriyle vermişti.Salona doğru yürüdüm kimse yoktu ama bi bayan montu vardı koltuğun üzerinde.Yatak odasına doğru yöneldim.İçerden sesler geliyordu.Kapıyı açıp ışıgın dümesine bastım.

****Ne o arzu sen bu sahneyi görmek için gelmedin mi?İstediğin bu değilmiydi.Alsana gerçekler başın göğe erdimi.Şimdi ne diye yaşlar süzülüyor gözünden gör gör de ayağını denk al bundan sonra.Erkeklerin çoğu böyle.****

Koşmaya başladım ama ayaklarım mı beni taşıyordu ben mi ayaklarımı belli değildi.Eve geldiğimde yukarı çıkacak halim yoktu.Koridora yığılıp kaldım.Hıçkırıklar arka arkaya geliyordu.Birinin ayak seslerini duydum.Kafamı kaldırdığımda lauran’ı gördüm.

“Arzu hanım iyimisiniz?”diye sordu.Hayır anlamında kafamı salladım.

“Sizi evinize kadar götüreyim o zaman” diye sordu.

“ Hayır bu halde eve gidemem”dedim sesim fısıltı halinde çıkmıştı.

“Tamam o zaman burada böyle duramazsın “diyerek arabasına götürdü beni.

Acayip bi yere geldik.Tepemizde dolunay uzaktan bi yerden dalga sesleri geliyordu.Yolda bi kafeye uğrayıp iki kahve almıştı.Harika bi yerdi ama karanlıkta etrafı göremiyordum.Sadece buradaki huzuru hissedebiliyordum..Burası iyi gelmişti biraz olsun kendimi toplaya bilmiştim.Uzun süre hiç konuşmadık.

“İstersen anlatabilirsin dinlerim.Bazen bi yabancıya anlatmak arkadaşa anlatmaktan kolaydır”dedi.Uzun süre konuşmadım.

“Sevgilim tarafından ihanete uğradım”dedim .Ama sözler ağzımda tükürür gibi çıkmıştı.

“Bu kadarla sınırlı değil galiba”dedi tahmin yürüterek.

“Evet “dedim gülerek iyice sinirlerim bozulmuştu artık.

“Devam o zaman”.Benimle birlikte oda gülmeye başladı.

“Bunu meriç söyledi dün akşam kavga ederken.Yani daha doğrusu ağzından kaçırdı”dedim sustum.Daha sonra devam ettim.

“Galiba onu çok kıskanıyorum”diye itiraf ettim.

“Neden?”

“o her zaman en iyisini yapar.İstediğinide alır.Ve her şeyden haberi vardır ama belli etmez.Mesela örnek vereyim ilkine. İkimizde yüzme eğitimi alıyorduk.O daha başlayalı 3 sene olmuşken şampiyon oldu.Bense 10 senedir profosyönel olarak yüzüyordum ama bi tane bile şampiyonluğum yoktu.”diyerek bi kahkaha attım.

“Bende hep abimi kıskanırdım o her şeyi mükemmel denecek kadar iyi yapardı.Ama sonra ne kadar şanslı olduğumu anladım”diyerek gülümsedi.Gülünce sanki karşımda bi tanrı varmış gibi hissettim.İnci gibi dişleri teniyle mükemmel bi uyum içindeydi.Neyse biz konumuza dönelim.

“Derken?”

“Her şeyi çok iyi yapmak başına bir sürü bela açabiliyor.Sorumlulukların fazla oluyor.”

“O da doğru şimdi düşününce anladın neden benden daha iyi olduğunu”dedim sustum.

“Neden?”diye sordu merak etmişe benziyordu.

“O hırslı, cesur ve her şeyi bi kalemde silebilecek kadar gözü kara”.

“İlginç”dedi bende soran gözlerle ona baktım.

“Bu üç şey yan yana geldimi çok tehlikelidir.”

“Eminim simdi kulakları çınlıyodur”dedim.

”Kız arkadaşın var mı?”diye sordum bi anda.”Bahsetmek istemezsen anlarım”diye de ekledim paçayı kurtarmak için.

“Sorun değil zaten hakkında konuşacak kimse yok ki”

“Neden?”diye merakıma yenik düştüm.Onun kadar yakışıklı birinin sevgilisi yoksa diğerlerinin kendini boğaz köprüsünden atması en iyisi yani-diye düşünürken lauran iç gevezeliğimi böldü.( balla da kesti diye biliriz )

“Aslında bi kaç ay öncesine kadar vardı ama hepsi günü birlikti.”

“Neden? Yani seni anlayabilen kimse çıkmadı mı karşına?”Ah eşek kafam bi tutamıyon dilini.

“Öyle de denebilir.Ama artık aramaktan sıkıldım.”

“Belki yanlış yerde arıyosundur nerden biliyosun”

“Biliyorum çünkü ben onu yıllar önce kaybettim”.Yüzünde hiç bi ifade yoktu ama nefretle bakıyordu karanlığa bende fazla ileri gitmedim.Hemen konuyu değiştirdim.

“Kaç senedir mimarsın?”diye sordum.Biraz düşündükten sonra cevap verdi.

“5 sene doldu”

“Daha yeni sayılırsın meslekte ama baya başarılısın”dedim gülürek.”Bi de bişey sorcam “diye hemen araya sıkıştırdım

“Sor bakalım”biraz gerilmişe benziyordu.

“Kaç yaşındasın merak ettim çok genç gözüküyorsunda”dedim mahcup bi edayla.

“29 “sesi tekrar o sıcak sevecen halini almıştı.

“İnan bana yirmili yaşların başında gibi gösteriyorsun”sesim şaşkın çıkmıştı.

“Bunu bi iltifat olarak kabul ediyorum”dedi .Şaşkınlığım hoşuna gitmiş gibiydi.

“Sen nasıl istersen “dedim.

Sonra havadan sudan işlerden falan konuştuk sadece.Bi süre sonra uyumuş kalmışım.

Sabah gözlerimi açtığımda odamdaydım .Dün yaşananların tam aksine çok mutluydum.Sanki omuzlarımdan koca bi yük kalkmış gibi hissediyordum.Bu gün hafta sonuydu işe de gitmem gerekmiyordu.Yataktan kalktım etrafda neler olup bitiyo diye bakmak için ama aynaya küçük bi not yapıştırılmıştı.

****Umarım sana biraz olsun yardımım dokunabilmiştir.****

Bu demek oluyordu ki dün yaşananlar( yani bana kahve ısmarlaması) bana bilinç altımın oynadığı bi oyun değildi.

“Ne o ağzın kulaklarına varıyor”dedi esma arkamdan.Korkudan olduğum yerden sıçradım.

“İnsan gelirken biraz ses çıkarır.Hayalet gibi dolanıyorsun ortada”diye sitem ettim.

“Sen duymadıysan ben ne yapayım kahvaltı hazır gel hadi”dedi sırıtarak.

Elimde telefon arasam mı? Aramasam mı? Diye dönüp duruyordum salonda.En sonunda arama tuşuna bastım.İçimden saymaya başladım.Bir…iki…üç…dört…

“Efendim?”telefona çıkan danieldı.

“selam ben arzu”.

“Selam“sesindeki heyecan kaybolmuştu.

“Lauran ordamı acaba?”dedim ama utancımdan yerin dibine girmek istiyordum.

“Bi saniye”

“Lauran telefon”diye seslendi.

“Merhaba “diyerek aldı telefonu.

“Selam ben dün gece için teşekkür edecektim”dedim.

“Sen iyisin yha sorun değil”.

“Bi de Pazar kahvaltısına davet etmek için aradım eğer uygunsanız”

“Tabi ki de geliriz “dedi gülümsüyordu belliydi sesinden.

“Tamam o zaman sonra görüşürüz”

MADALYON



[b]Gözlerimi ondan ayıramıyordum.O kadar güzel ve parlaktı ki içi gidiyordu insanın ona bakarken.Kan kırmızısıydı ortasındaki taşın rengi kenarlarında safir renkte işlemeler vardı.Çok değerli olduğu belliydi görkeminden.Parmaklarımı taşın üstünde gezdirdim parlaması daha da arttı.Kolye’ye göre çok farklıydı.Daha çok bi madalyonu andırıyordu.

Kutunun içini biraz karıştırdım.İçinden küçük bi not kağıdı çıktı.

****Canım kızım belki bana ne yaptın diye kızıyosundur.Ama yapmak zorundaydım.Bu madalyon bundan sonra sana emanettir ona iyi bak.Seni seviyorum*****

Annem neler yapmıştı da böyle hem kendini hem de beni böyle bi çıkmaza soktu anlamıyorum.

Madalyonu taksam mı? takmasam mı? Diye düşünüyodum en sonunda dayanamayıp taktım beyaz tenimde o kadar güzel duruyordu ki baktıkça bakasım geliyordu.

Günlükler nerde olabilir diye düşünürken uyuyakalmışım.

Kesin gene rüya görüyordum.Ama artık sıkıldım böyle rüyalardan.Büyük ihtimalle bi psikologdan yardım almalıydım.(gitsem ne diyecektim vampir arkadaşlarım var gerçek hayatta olmayan bi ülkenin prensesiyim mi?diyecektim sonumu görebiliyordum**Bakırköy**ne güzel dimi ).Ama bu sefer rüyama giren farklı biriydi.Yürüyüşünde farklı bi asalet vardı.Beyaz tenli,ele gözlü,uzun kahverengi saçları olan bi kadındı.Çok güzeldi mükemmel denecek kadar.Vampir değildi ama insanda değildi.Bende ki madalyonun aynısından takıyordu.Refleks olarak elim boynuma gitti madalyon duruyordu.Hiç konuşmadan bana baktı.İstediğin bi şeyi elde edince zafer gülücükleri saçarsınya öyle gülümsüyordu işte.Sonra arkasını dönüp yürümeye başladı.Saçları sanki rüzgarla dans ediyordu.

“Bekle!”diye seslendim ama durmadı.Koşmaya başladım karanlığın içinde kayboldu.

Gözlerimi açtım etraf karanlıktı.Saat çok erkendir diye kendimi tekrar uykunun kollarına teslim oldum.

“Güzel torunum hadi kalk “diyerek saçlarımı okşuyordu latife sultan. Güne böyle başlamayalı uzun zaman olmuştu.Mutlulukla açtım gözlerimi.

“Hadi kalk uykucu saat saat 10 oldu”

“Tamam “diye mırıldandım.

Uzun zamandır ilk defa bu kadar mutluydum ama evimi ailemi (arzu-dicle-esma) çok özlemiştim.Biz artık bi aileydik.

“Ahh lanet olsun!”diyerek oturduğum koltuktan fırladım.Dünden beri kapalıydı telefonum.Hemen açtım tam 67 cevapsız arama vardı.Bunlardan 2 tanesi arzuya geri hepsi daniel’a aitti.Hemen daniel’ı aradım ama cevap yoktu.Bende üstelemedim.

Saat 4’e geliyordu izin isteyip yukarı çıktım.Doğruca annemin odasına yürüdüm.Oda da bakmadık yer bırakmadım ama yoktu.Annem birinden bişey saklamaktan veya gizlemekten hiç hoşlanmazdı.

“0 zaman ortalarda bi yerdedir” diye düşündüm.Ama karşımdaki ayıcık hiç de hoş gözükmedi gözüme.Yanına gittim havaya kaldırdım bi elyaf oyuncak için fazla ağırdı.Bişey dürtüyordu onda normal olmayan bişeyler var diye.Ayıcığı kaldırıp arkasından yardım.İçinden tam 7 defter çıktı.Baya bi kalındılar.Hemen etrafa saçılan elyafları toplayıp ayının içine tıktım.Kimseye görünmeden odama geçtim.

Saatlerdir günlük okuyorum ama kayda değer pek bişey yoktu zaten sayfaların çoğu boştu.Tek şey vardı oda bi isim ***ELLEN***

Büyük ihtimalle oda bu işin içindeydi ama nerden bulucaktım onu dünya da kim bilir kaç tane ellen vardı.Yaşıyormuydu ,yaşasa bile bana yardım edermiydi bilmiyorum.

“offff offf”diye koca bi iç çektim zaten beni ancak koca bi of baklardı.

Bu sabah erken uyandım zaten bütün gece uyuyamamıştım gece kuşu Zehra gibi düşünmekten.Bu gün pazardı ve dedem kulübe gitmemiz gerektiğini söylüyordu.Bende itiraz etmedim.Sadece biricik velihattıyla boy göstermek istiyordu.Beni fabrikatör amcalara ve ailelerine tanıtacaktı.(küçükken dedem den masal yerine hep bunları dinlerdim ne güzel ama )

Biz gittiğimizde daha ortalık sakindi.Bende bu fısattan yaralanarak ortalığı kolacan etmeye başladım.Yarım saat sonra birini göndermişler beni çağırması için.Masaya geldiğimde herkesin gözü bendeydi.Bende umursamıyormuş gibi yaptım ama fena halde gıcık oldum yicekmiş gibi bakanlara.

“sen gittiğinden beri hiç susmadı bizde sessize aldık telefonunu”dedi latife sultan masadakilere çaktırmadan.

Hemen telefona yapıştım arayan danieldır diyedüşünerek doğruyduda zaten.Yalnız konuşa bilmek için bahçeye çıktım.

“Meriç”diyerek açtı telefonu sesi heyecanlıydı.

“Ben iyiyim”diyebildim sadece.

“Merakdan öldüm.Sen hep böyle kafan esince ortalıktan kaybolacaksan vay benim halime”diye sitem etti.

“Gülü seven dikenine katlanırmış küçük bey”diye hemen yapıştırdım lafı.

“Seni sevdiğimi kabul ediyosun yani?”

“Hemen lafı nere getirdin.Konuyu dağıtma”diye cıkıştım.

“Seni çok özledim.Ne zaman döneceksin”

“Bu akşam”

“Tamam zaten yarın okul tatil fırtına varmış”dedi.bende olduğum yerde tökezledim.

“Ahh lanet olsun”diye arkamı döndüm biri bana çarpmıştı.

“Allahım gene mi sen”dedi ukala şey hava limanında bana çarpan çoçuktu gene.

“Yühhh diyorum yani bu kadarına da pes”

“Sen iyimisin ?ne oldu?”diye araya girdi daniel.

“Tamam ben iyiyim sadece küçük bi kaza oldu o kadar”diye sakinleştirmeye çalıştım ama pek başarılı olduğum söylenemezdi.Sonrada kapatım içeri girdim.

İçeri girdiğimde oda bizimle aynı masaya oturdu.Murat beyin biricik oğlu Harun beymiş(tüm ailesi tam bi gıcık kız kardeşi hariç o gayet normaldi)Masadan bulduğum ilk fırsatta kaçtım.Sürekli ukala şeyden bahsediyordu babası Amerika da okuyomuşda çok akıllı ve yakışıklıymışda “çokta fifi”diyesim vardı ama sustum.

At binmeye gittim.Burda dedemin bi tane atı vardı safkan ingiliz atıydı.(bilirsiniz işte insan zengin olunca böyle olurmuş ama ben gösterişi hiç sevmem)

Atın üstünde küçük koruyu kaç defa dolaştım kimbilir.Düşünceler fare gibi beynimi kemiriyordu.Düşünmek istemiyordum.Artık üşümeye başlamıştım at da zaten yorulmuştu yavaş yavaş kulübe geri dönüyordum.Bir anda karşima biri çıktı.Çok hızlıydı.At huysuzlanmaya başladı.

“Kimsin sen?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
<<<<<<SEÇİLMİŞ>>>>>>>
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kan Savascisi :: KAN SAVASCISI :: Tanıtım - Hikaye-
Buraya geçin: